Aşk acısından nasıl kurtulunur ?

Aşk herhalde hepimizin karşı koyamadığı en güçlü duygulardan biri. Ben aşığım dediğimizde akan sular durur. Bahanemiz, sebebimiz, nedenimizdir Aşk ... Onun için herşey yapılır, onun uğruna nelerden vazgeçilir... her mesaj sesinde kalbimiz deli gibi çarpar ve bizi tanımayan insanlar bile yüzümüza yansıya o hayat enerjisini görebilir.İşler yolunda olmasa yolundadır aşıkken, en çözülmez sorunlar bile çözülebilir aşıken daha yaratıcı daha heyecanlı ve enerjik oluruz. Bu duyu sonsuza kadar srecek hep mutlu mesut yaşayacağızdır sevgili ile... Sonra bir an gelir ve işler umuldadık bir şekilde ters gider sevgilimizle Ya da eşimizle... Hale seviyoruzdur onu ama bişeyler yolunda gitmiyordur . Daha önce sorun olmayan şeyler sorun olmaya başlar. Aslında aşkın en doruk noktasındaykende vardır o sorunlar ama aşılabilir çözülür gider görünür bize.. Oysa rüzgar dinip dalgalar durulduğunda birden çıkar ortaya sorunlar. Zaman içinde, söylenen sözler, hakaretler, kırılmalar canımızı yakan birçok olay ve durum sonrasında ayrılık düşünceleri belirmeye başlar zihinlerde... Ayrılık, kimi çiftler sürekli ayrılmayı tehdit olarak kullanırke, kimi çiftler lafını bile gündeme getirmez her iki durumda dahali hazırda sorunlar vardır ve çözülemiyordur. Sonuç olarak Ayrılık gelir çatar ,son kaçınılmazdır. Çarpan kapılar, suçlamalar.i küsmeler bitmiştir artıkç Önceleri bu bir rahatlama hali yaratsada, alışkanlıklar, anılar hızla acı vermeye başlar. Ondan kalan bir eşya, bir hediye, size onu hatırlatan her şey acı vermeye başlar. Sürekli olarak onun aslına çokta kötü olmadığını düşünürüz ki bu dahada canımızı yakmaya başlar... elimiz telefona gider, fallar bakılır, arkadaşlardan tavsiyeler alınır ama o dönmez ... bir yanımız deli gibi onu geri isterkenn biryandan artık olmayacağını söyler birileri... Zamanlar akıp geçer bir tülü geçmez beklenti o gelecektir... Gelecektir....başka yolu yoktur... bir türlü onu unutamaz, onu hatırlatan herşey işkence gibi gelmeye başlar. Peki bu kadar insan aşk acısından ölmüyorsa nasıl kurtuluyorlar bu korkunç acı veren duygulardan. Aşk acısından kurtulmak için neler yapmalıyız... İşte yapabilceğiniz birkaç tavsiye.

İlk iş derin bir nefes alıp hala hayatta olduğunuzun farkına varın, onsuzda varsınız...

Aynaya bakın mutsuz,soluk eskisinden daha mı kötü görünüyorsunuz hemen bir kuafore gidip biraz tazelenin. 

Sosyal çevrenizden asla vazgeçmeyin.

Yalnız kalıp, pijamaları cekip bir tv dizisi izlemek en çok yapmak istediğiniz şeyde olsa ailenizle ve arkadaşlarınızla zaman geçirin .. Sık sık plan yapıp kendinizi zorlayarak dışları çıkın... bu gezmelerin uzun saatler olması gerekmiyor... ama mutlaka planlarınıza uyun.

Eğer mümkünse küçük tatillerde iyi gelecektir.

Çivi çiviyi söker diyen arakdaşlarınıza kulak asmayın, biten bir ilişkinin ardından yeni bir ilişkiye başlamak çok büyük bir hata olur...

sana geri döncek diyen falcılara kulak asmayın, size geri dönmeyecek bunu düşünmekten vazgeçin.

Aklınıza onun muthiş biri olduğu geliyorsa bu fikirden hemen uzaklaşın kendinizi güçlü hissedin, o kaybetti siz değil...

İlişkinin güzel anları aklınıza geliyorsa, hemen sizi o en çok incittiğ anlamadığı anları aklınıza getirin.

Hobiler edinebilirsiz, eskiden yaptığınız bir süredir ihmal ettiğiniz eglenceleri şeyleri yeniden yapmayı deneyin.

Ona ait şeyleri çevrenizden uzaklaştırın. Telefonunu rehberden silin...

Yatmadan önce kitap okuyun,

yapmayı ertelediğiniz şeyleri yapın. Tam sırası...

Müzik dinleyin, dans edin hatta hiç yapmadığınız şeyleri yapın mesela salsa dersi alın...

Spor yapın, Merdiven çıkın, işe yürüyün ...

Gelecekle ilgili planlar yapın. Acıda olsa tecrübe tecrübedir.

Yaşadıklarınızdan ders çıkarın aynı hatayı iki kere yapmayın...

Bu acı veren durumun hemen geçmesini beklemeyin, aşk acısına hakkını verin.. İizin verin bünyeniz bununla başedebilmeyi öğrensin...

Sizi hala arada sırada arıyor ve umutlandıryorsa onunla iletişimi tamemen kesin.

Bütün bunlara ve en büyük duygusal iyileştirici zamanda işe yaramıyorsa Kendinize bir hediye verin ve Psikoloğa gidin...

Uzm. Psk. Aylin AYDEMİR TÜRKOĞLU