Asıl katil bulundu

İnsanlık Mars'a göz dikti fakat bu mesele hâlâ çözülemedi

Yaşam 23.12.2016, 15:00 23.12.2016, 15:10
Asıl katil bulundu

 Yıllarca soruldu bu soru, üzerine araştırmalar, tartışmalar yapıldı; şarkılara konu oldu. Fakat bir türlü net bir cevap bulunamadı. Eğer bildiğimiz gibi evlilik aşkı öldürüyorsa insanlar neden evlenmek istiyor? Evlendikten sonra aşk ölüyorsa evlilikler nasıl devam ediyor? Aşk olmadan da evlilik ve ilişki yaşanabilir mi? Bu konu üzerine tartışmalar zaman içerisinde farklı boyutlar kazanarak devam edeceğe benziyor. Biz de günümüz şartlarını göz önünde bulundurarak evlilik ve aşk üzerine merak edilenleri Aile-evlilik ve ilişki terapisti Serhat Yabancı’ya sorduk.

Evlilik ve aşkı birlikte yaşamak mümkün müdür? Bu iki kuramı nasıl açıklarsınız?

Evlilik bir düzen üzerine kurulu sistem bütünüdür. Aşk ise kuralsızlık, dengesiz duygu ve biliş durumudur. Farklı duyguları farklı zamanlarda yaşamaktır. Aşkla Evliliğin çelişmesinin temelinde, birinin tutarsız ve güvensizliğine rağmen diğerinin daha fazla güven vermesi ve duyguların daha statik olması yatar.

Aşk bir duygu durumu iken, evlilik bir medeni durum ve yaşam tarzıdır. Yaşam tarzınız duygu durumunuzu etkileyecektir elbet. Fakat bu yok etmesi veya öldürmesi olarak değil, yön vermesi veya şekillendirmesi olarak değerlendirilmelidir. 

Evlilik aşkı nasıl etkiliyor?

Evlilik, aşkı bir şekle sokar. Daha güvenilir, daha özgürce yaşanmasını, sosyal baskılara karşı korumasını, aşkın yaşama şeklinin çiftlere devredilmesini sağlar. Evlilik aslında aşkın en güvenilir limanıdır. Ta ki beklentiler ortaya çıkana kadar. 

Ne oluyor beklentiler ortaya çıkınca peki? Beklentiler mi aşkı öldürüyor aslında?

Evet. İtiraf etmeliyiz ki evlilik aşkı öldürmüyor, beklentiler aşkı öldürüyor. Bu beklentiler, evli olmak, damat-gelin olmak; rolüne göre evdeki ve dışarıdaki sorumluluklar, yemek yapma- para kazanma sorumluluğu, hesap verme- hesap sorma durumları, istemediğin zamanlarda cinsellik yaşama-yaşamama durumu gibi. Bu ve buna olan, bazen sorumluluk bazen baskı bazen de sistemin sana yükledikleri nedeniyle evlilikteki aşk, temel ihtiyaçların ve beklentilerin gölgesinde kalmaktadır. Bu sorumluluklardan elbette bazıları yerine getirilmelidir. Evliliği flört mantığıyla yürütemeyiz ama bu sorumlulukların nasıl yerine getirildiği, nasıl talep edildiği ve yerine getirilmediğinde yaşananlar önemlidir.


Aşk hep var olamaz mı peki?
Evliliği özenli, korunması ve büyütülmesi gereken bir çocuk gibi yürütürseniz aşkınız da yıpranmaz, yer ve şekil değiştirerek devam eder. Ama yıpratılan bir evlilikte aşkın aynı kalması düşünülemez.

Aşk bittiğin de evlilik de mi bitmeye mahkum? Yani aşkın sürmesi evliliğin devamı için gerekli olan bir durum mudur?

Evliliği sürdürme şekliniz yanlış ise, o şekilde yürüttüğünüz bir flörtte de aynı şeyleri yaşarsınız. Tek fark şu, aşk bittiğinde flörtün bitmesi kolay, evliliğin bitmesi zordur.

Yani aşk sadece evlenince bitmiyor. Öyle mi?

Bir flörtte de özensiz ve sorumsuz iseniz, aşkta evli gibi bir süreç yaşarsınız. Aşkın öldüğü tek yer evlilik kurumu değildir. Saygının, sevginin, ilginin olmadığı her yerde aşk ölür.


O halde evliliğin değil, evlilerin aşkı zedelediğini düşünebiliriz.
Evlilik, aşkın yarattığı fizyolojik, duygusal ve zihinsel etmenlerini stabil hale getirir.

Yani?

Yani aşkın ani duygu iniş çıkışları, kaybetme kaygıları, taktik savaşları, evliliğin verdiği güven ve sakinleşme durumu gereği aşk belli düzeye iner. Aslında bu azalma gibi görünse de yaşanabilir düzeye gelmesidir.

Flört aşkı, son model araba gibidir!

Sonuçta hiç bir ilişki, evlilik, flört, gizli aşk, yasak aşk vs. süreç boyunca ilk günkü gibi devam etmez. Mesela 8 yıldır devam eden bir flört aşkının, evlilikteki aşktan tek farkı birkaç yaşanmamış amaçtır.

Flörtlerde yaşanan aşk ile evlilikte yaşanan aşk farklı mı yani?

Flört aşkı, son model araba gibidir. Kokusu, heyecanı, beklentileri, imajı farklıdır. flörtün başı, reklamlar dönemi olduğu için, olan ile olması gereken arasındaki fark yüksek, buna bağlı olarak da aşk daha da yüceltilir ve daha yoğun yaşanır.

Flört döneminde görüşmenin sıkılığı, içeriği, umutlar, kavuşamamanın verdiği motivasyon, tamamlanma ihtiyacı gibi etmenler aşkın yoğun olmasını sağlar. Sonuçta aşkın flört döneminde yoğunluğu flörtten kaynaklanırken, evlilikte ise bunların tamamlanmasından dolayı aşk oranının daha da artması gerekir. Oysa evliliği bir yarış gibi görenlerde evlilik, hedefsiz kalmak rakipsiz kalmak olarak algılandığı için aşk oranı da azalır. Bazen de yeni rakipler ve hedefler seçilir ve aldatmalar oluşur.

Aşkı yaşatmak, sürdürmek mümkün mü? Aşk hiç bitmese mesela?

Özellikle narsistlerde ilişki: yarışmak, elde etmek, devamlı flört veya nişanlılık dönemi duyguları yaşamak arayışları vardır. Devamlı yeni ve taze duygular yaşamak için de sık ilişki değiştirmek veya aldatma girişimlerinde de bulunurlar. Oysa esas olan var olan ilişki içinde bunu yaşamaktır. Çünkü partner değiştirmek, geçici de olsa o duyguları size verecek ama sonrasında aynı döngünün başına geleceksiniz. Eğer evlilik içinde aşkı veya sizi bağlayıcı duyguları keşfedemiyorsanız hayatınız düzensiz ve kısa süreli ilişkiler ve kaçan-kovalayan sistemi ile sürecektir.

Evliliğin aşkla bir alıp veremeyeceği bir sorunu yok. Sadece biz kendimizi “aşk, flörtte yaşanır, aşk kaçak veya yasaksa yaşanır ya da ulaşamadıkça yaşanır” diye inandırdığımız için evlilikte aşkı yaşatamıyoruz.

Sonuç olarak ne diyorsunuz, aşkın katili bulundu mu?

Evlilik aşk öldürmez. Evlilik, sizin ilişki için çabanızı azaltır. Eğer korku ile bağlı biri veya kaybetmemek için evlenen biriyseniz aşkınız da çabanız da çok çabuk sonlanır. Flört döneminde kaybetme kaygısı yaşayanlar, bununla ancak evlendiği taktirde başa çıkacaklarını sanırlar. Oysa evlilik, güvenlik için değil, sevgi için aşk için olmalı. Sevgisiz ve aşksız bir güvenlik ihtiyacı risklidir. Çünkü güvenlik ihtiyacınızı karşıladıktan sonra o ilişkiden beslenecek bir şey bulamazsınız. Bu durum ise, iyi bir ilişkinin ancak doğru bir başlangıçla da ilişkisi olduğunu gösterir. Yani niçin evlendiğinizin cevabıdır bu.

Kaybetme korkusu, sizi ona yakınlaştırır. Kaybetmemek için daha çok çaba gösterir, daha çok alttan alır, daha çok yanında bulunur, kendinizi 1 saniye bile unutturmamak istersiniz. Ama kaybetme korkusu aşkı arttırmaz. Çünkü aşk iyi bir şey, korku kötü bir şey ise, kötü bir şey iyi bir şeyi arttırmaz. Bu sadece anlık bir değerdir. Evlilikte kaybetme korkusunun olmaması, aşkı azaltmaz. Aksine bu korku olmadığında daha özgürce yaşarsınız aşkınızı. Çünkü, korkunun olduğu yerde özgürlük olmaz, özgürlüğün olmadığı yerde de aşk olmaz ve yaşanmaz.

Aşkta kaybetmemek adına büyük bir çaba vardır. Hem kişiyi hem de aşkı... Bu ise özel davranmak ile ancak ayakta durur. 

Özel davranmak?

Evlilikte eşler birbirini özel görmezlerse itinalı davranmazlar ise, saygı ve sevgi konusunda karşılıklı hassas olurlarsa zaten var olan aşk, duraksamadan devam eder. Zaten, evliliğe geçişte eğer kişilerin tavırlarında bir değişiklik olmazsa, duygularında da bir değişiklik olmaz.

Açıkçası toplum, evlilerin aşk yaşamasını olgunlaşmama ya da yeni olmak olarak algılıyor. 


Yani aşkı toplumun değer yarıları mı belirliyor?
Kısmen. Mesela öpüşen bir evli çift için yapılan ilk yorum, “bunlar yeni evli galiba” denilir. Yine sarmaş dolaş olan evlilere “tadını çıkarın çocuk olduğunda birbirinizi görmek istemeyebilirsiniz”. Şeklinde yorumlar yapılır. Örneğin otobüste sarılan yada öpüşen bir evli bir de bekar çift görseniz rahatsız olabilirsiniz. Ama toplum evli çift için neden evlerinde yapmıyorlar diye düşünürken, sevgililer için ise daha hoş görülü olur ve kabul edilebilir görürler. Evlilere aşkı yaşamayı, dil veya davranışla göstermeyi gereksiz bulup inandırıcı da görmeyebiliyor.

Oysa evliliğin verdiği güven açısından; aşkı daha yoğun, kabul edilebilir yaşaması gerekir. Sonuçta evlilik, ilişkinin toplumsal onay almasıdır.

Yani evlilik, aşkın güvencesidir. Güzel yürütülen bir ilişki için evlilik tüm imkanları ve fırsatları size sunar. Ama kullanamamak ve değerlendirememek çiftlerin seçimidir.

Buraya kadar anlaşıldığı üzere aşkı öldüren evlilik değil aslında aşkı öldüren ilişkiyi yaşayan çiftler. 

 

 



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 16 Nisan 2024
İmsak 04:44
Güneş 06:16
Öğle 13:09
İkindi 16:52
Akşam 19:52
Yatsı 21:18
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14