Zehir zemberek sözler!

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Ağrı olayı üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'ye zehir zemberek sözlerle yüklendi.

Türkiye 14.04.2015, 15:09 14.04.2015, 15:11 Emre
Zehir zemberek sözler!

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Ağrı'daki çatışma üzerinden hükümete yüklendi. Mustafa Karasu TSK'nın Erdoğan ve hükümetin isteğiyle operasyon yaptığını öne sürdü: "Asker son zamanlarda Cumhurbaşkanı ve hükümetin isteğiyle birçok yerde operasyon yapıyordu. 2013 Newrozu’nda resmileşen ve iki buçuk yıldır süren çatışmasızlık sürecinde ilk defa bu düzeyde operasyon yapılıyor."

“Hüseyin Ali” mahlasıyla Özgür Gündem’de yazan Mustafa Karasu'nun "HDP bir demokratikleşme projesidir" başlıklı yazısı şöyle:

OPERASYONLAR CUMHURBAŞKANI VE HÜKÜMETİN İSTEĞİYLE YAPILIYOR

Ağrı’daki askeri operasyondan sonra AKP’liler önceden ağız birliği etmişçesine HDP aleyhinde bir karalama kampanyası başlattılar. Tayyip Erdoğan için özel basılan Sabah gazetesi “HDP propagandası yaptılar, askere saldırdılar” manşeti attı. Genelkurmay Başkanlığı ise “Propaganda yapılacağı bilgisi alınca önlemek için askeri operasyon başlattığı” açıklaması yapıyor. Genelkurmay’dan bu operasyonun yapılmasını da yeni yasalaşan İç Güvenlik Paketi’ne dayanarak Vali istemiş! Vali de halka yapılacak propagandayı engelleyecekmiş. Fidan dikim şenliğinde asker bu nedenle operasyon yaparak gerillanın propagandasını engellemeye çalışıyor. Genelkurmay’ın doğru olmayan açıklamasında bile çatışmanın propagandayı engellemeyi hedefleyen operasyon sırasında çıktığı söyleniyor. Bu çatışmadan sonra en ilginç açıklamayı Davutoğlu yapıyor; “HDP bir dış güç projesidir” diyor.

Asker son zamanlarda Cumhurbaşkanı ve hükümetin isteğiyle birçok yerde operasyon yapıyordu. 2013 Newrozu’nda resmileşen ve iki buçuk yıldır süren çatışmasızlık sürecinde ilk defa bu düzeyde operasyon yapılıyor. Medya Savunma Alanları sürekli toplarla ve başka silahlarla ateş altına alınıyor. AKP hükümetinin Güvenlik Paketi’ni gündemleştirdiği günden bu yana bu saldırılar sürmektedir. Güvenlik Yasası’nın çıkmasından sonra valiye de asker ve polisi kullanma yetkisi verilmiştir. Eskiden de valilerin bazı durumlarda asker ve polis çağırma yetkisi vardı. Ama şimdi bu yetki keyfileştirilmiştir. Ağrı’daki saldırıyı İç Güvenlik Yasası’nın ilk uygulaması olarak görmek gerekir. Birçok çevre “Bu yasa toplumsal gerilimi arttırır, çatışma getirir” diyerek yasanın çıkmasına itiraz ediyordu. Ağrı provokasyonuyla bu kaygının ne kadar haklı olduğu kanıtlanmıştır.

AMAÇ HDP'Yİ BARAJ ALTINDA BIRAKMAK

İç Güvenlik Yasası iç ve dış tehditten söz edilerek çıkarılmıştı. Tayyip Erdoğan da iç ve dış tehditlerden söz ederek daha yetkili ve istediğini yapmada elini kolunu bağlamayan bir krallık düzeyinde başkanlık istiyor. Toplumun ve demokratik mekanizmaların denetimi olmadan her şeyi yapmak istiyor. Kendi ağzından çıkanın yasa gibi olmasını istiyor. Bu nedenle ne zaman bir olay olsa hemen başkanlığı gündem yapıyor; “Başkanlık olsa bu olaylar olmaz” diyor. Seçim öncesi bu olayların olması, hem HDP’yi baraj altında bırakmak, hem de öngördüğü Türk tipi başkanlığa meşruiyet kazandırmak için yapılmış provokasyonlar olduğunu akla getiriyor. Osmanlı ve Türkiye tarihi bu tür provokasyonlarla doludur. İktidar için kardeş katliamını vacip gören ve kundaktaki çocuğu boğduran bir siyasi gelenekten her şey beklenir.

DAVUTOĞLU'NA ÇOK AĞIR SÖZLER

Ortadoğu’da tüm diktatörler kendi istediklerini yaptırmak için her türlü provokasyonu yapmışlardır. Maraş Katliamı sıkıyönetim için gerekçe yapılmış, böylece 12 Eylül askeri darbesinin yolu döşenmiştir. Eğer bir hükümet gerçekleşmiş bir olaydan siyasi rant elde etmek istiyorsa ondan şüpheleneceksiniz. Bu, siyasi tarihin öğrettiği genel bir kuraldır.

Davutoğlu öyle bir yüzü asık, önceden kurgulanmış bir üslupla HDP ve Selahattin Demirtaş’a saldırıyor ki tam bir komplocu olduğunu o an ele veriyor. Davutoğlu’nun “Bir projesiniz” dediği an ve kullandığı cümleler ne kadar sefil bir propagandaya tenezzül ettiklerinin itirafı gibidir.

AK PARTİ İŞE YARAMAZ HALE GELDİ

Davutoğlu’nun şimdi genel başkanı olduğu AKP bir projeydi. ABD Irak’a müdahale öncesi bir işbirlikçi İslamcı partinin Türkiye’de iktidar olmasını kendi çıkarına görüyordu. Öte yandan kültürel soykırımcı Kürt düşmanı iç ve dış çevrelerin de bir projesiydi. Artık DYP, CHP, ANAP, MHP gibi partilerin Kürtleri kontrol altında tutma kapasiteleri kalmamıştı. Kürt Halk Önderi’nin esaret altına alındığı koşullarda AKP ile Kürdistan’a yönelik bir rehabilitasyon politikası izlenip onlarca yıldır yürütülen mücadelenin yarattığı ulusal demokratik birikim tasfiye edilecekti. Kürtler yeni koşullarda sisteme entegre edilip kültürel soykırım tamamlanacaktı. Ancak gelinen aşamada bir dönem çeşitli güçler tarafından kullanılan bu proje (AKP iktidarı) artık işe yaramaz hale gelmiştir. Önceki destekleyen güçlerin çıkarını temsil etmediği gibi, artık halkı aldatma ve oyalama kapasitesini de tüketmiştir.

ERDOĞAN'LA EVREN ARASINDA BİR FARK YOK

Kendisi bir proje olarak hükümet olan AKP, halk güçleri şimdi bu projeyi feshedip, halkların özgür, eşit ve kardeşçe yaşadığı bir proje ortaya koyunca feryat etmektedir. 12 Eylül’ün ortaya koyduğu seçim barajının yıkılmasını bir proje olarak gören bir aklın hangi otoriter projenin sözcüsü olduğu açık değil midir? Davutoğlu 12 Eylül 1980 projesinin bugünkü temsilcisidir. Aslında Erdoğan ile Evren kafası arasında hiçbir fark yoktur. Evren de anayasa yaparken otoriter iktidar olmanın önündeki engelleri kaldırıp ülkeyi rahat yöneten bir çiftlik haline getirmek istemişti. Şimdi de Tayyip Erdoğan Atatürk Orman Çiftliği’nin bir parçasında kurduğu Sarayı’nda Türkiye’yi bir çiftlik gibi yönetmek istemektedir. Şu anda Türkiye için en tehlikeli proje budur. Çünkü Erdoğan bunun gerçekleşmesi için Neron gibi Roma’yı yakmaya bile hazırdır.

Tüm eski diktatörler, 20. yüzyıl soğuk savaş zihniyeti ve faşist hükümetler tüm halk hareketlerini bir dış proje olarak görmüş, baskı ve zorla, komplolarla bu halk seçeneğini bastırmak istemişlerdir. Davutoğlu da bir proje deyip HDP’nin önlenemez yükselişini bastırma ve önünü kesmenin telaşı içindedir. HDP’ye proje demek bile AKP’nin antidemokratik karakterini gösterir. Otoriter ve baskıcı zihniyet ve uygulamalarla ayakta kalmayı hesaplamaktadır. Ancak korkunun ecele faydası yoktur.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 25 Nisan 2024
İmsak 04:27
Güneş 06:03
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:01
Yatsı 21:31
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14