Marmara Denizi çok vahim durumda

Marmara Denizi'nin biyolojik açıdan ciddi anlamda vahim durumda olduğunu açıklandı.

Türkiye 14.12.2012, 15:31 14.12.2012, 15:36
Marmara Denizi çok vahim durumda

 Marmara Denizi'nin Değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi (MAREM) Projesi lideri Levent Artüz, Marmara Denizi'nin biyolojik açıdan ciddi anlamda vahim durumda olduğunu belirterek, “Marmara Denizi, tam anlamıyla zaman içerisinde deniz özelliğini kaybederek, başka bir yapıya, isim veremeyeceğimiz ama deniz diyemeyeceğimiz bir yapıya doğru eğriliyor” dedi.

MAREM Projesi lideri Levent Artüz, projenin 2012 raporunu basın toplantında açıkladı. Artüz, projenin başlatıldığı 1954'ten bugüne kesintisiz devam ettiğini belirterek, projenin, 2006'dan bu yana da Sevinç-Erdal İnönü Vakfı bünyesinde yapıldığını söyledi.

Projenin multidisipliner bir yapıda olduğunu anlatan Artüz, proje kapsamında, Marmara Denizi'nde, sosyolojiden kimyasal oşinografiye, biyolojiden insan sağlığını direkt etkileyen etmenlere kadar çok geniş yelpazede izleme çalışması yürütüldüğünü anlattı.

DENİZ OLMAKTAN ÇIKIYOR

Artüz, Marmara Denizi'nde, 1980'lerden beri çok ciddi problemlerin bulunduğunu belirterek, “Bu da tür çeşitliliğinin azalması ve buna bağlı mevcut türlerin fert adetlerindeki artış. Yani Marmara Denizi, tam anlamıyla zaman içerisinde deniz özelliğini kaybederek, başka bir yapıya, isim veremeyeceğimiz ama deniz diyemeyeceğimiz bir yapıya doğru eğriliyor” diye konuştu.

“ARTIK BALIKLARIN YAŞAYABİLECEĞİ ORTAM YOK”

Marmara Denizi içerisinde artık balıkların yaşayabilecekleri, büyüyebilecekleri, üreyebilecekleri bir ortamın sağlanamadığını anlatan Artüz, “Bunun en büyük göstergelerinden birisi, suda erimiş oksijen. Marmara Denizi'nde balıkların solunum yapabilmeleri, yaşayabilmeleri için gerekli oksijen değerlerini neredeyse tamamıyla kaybetmiş durumdayız. Denizde, buna bağlı olarak da tür çeşitliliği ciddi şekilde erozyona uğramış vaziyette. Örnekleme yaptığımızda, Adalar civarında dipten çıkan materyal içerisinde bulabildiğimiz canlı adedi, 10 değil. Yani tüm canlılardan bahsediyorum” bilgisini verdi.

“BİYOLOJİK AÇIDAN VAHİM DURUMDA”

Levent Artüz, Marmara Denizi'ndeki biyolojik yapıya dikkati çekerek, “Marmara Denizi biyolojik açıdan ciddi anlamda vahim bir durumda” ifadesini kullandı. Basından takip ettikleri kadarıyla yakın zamanda Ergene havzasının sularının da Marmara Denizi'ne katılacağını belirten Artüz, bunun sonucunda daha da kötü tablolarla karşılaşılacağını düşündüğünü söyledi.

Artüz, proje kapsamında bu yıl ilk defa mikrobiyoloji ile ilgili örnekleme yaptıklarını ifade ederek, çok detaylı kimyasal analizlerin yapıldığını da bildirdi.

“ANKET YAPILACAK”

Levent Artüz, MAREM Projesi çerçevesinde iki de devam eden projeleri bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“İlk olarak sosyolojik bir çalışmaya imza attık. Buna, bu sene başladık, 2 sene içerisinde bitmesini düşünüyoruz. Bu kapsamda, bir anket vasıtasıyla balıkçılardan başlamak üzere Marmara Denizi ile direkt ilişkisi olan kesimde yapacağımız büyük boyutlu bir anket çalışmamız olacak. Böylece kirlenmenin etkilerini sosyolojik olarak çıkartmaya çalışıyoruz. İkinci olarak da Marmara Denizi'nde izole bir ortamda su ürünlerinden insana geçen ağır metallerle ilgili çalışma yapıyoruz. Çok sayıda denekle bunu yapacağız. Bu kapsamda, 350 kadar deneğin kan ve saç numunelerinde ve su ürünlerinde olan civa miktarlarıyla ilgili doktor arkadaşlarla bir çalışma yürüteceğiz. Bunun sonucunda da su ürünleri tüketen Türk vatandaşının kanında veya dokularında ne kadar ağır metal olduğunu da ortaya çıkartabileceğiz.”

“DENİZ DEŞARJINDAN BAHSETMEK BİLE ABES”

Proje lideri Artüz, bir gazetecinin, “Marmara Denizi'ndeki en büyük tehlike nereden geliyor?” sorusuna, şu yanıtı verdi: “Problemin kökeni, insan kaynaklıdır. Hacimsel olarak baktığımız zaman evsel atıklar, sanayi atıklarını katbekat aşmış vaziyette. Diğerlerini pek bilmiyoruz ama basına yansıyan rakamlarda İstanbul'u örnek alacak olursak, günde 2,5 milyon metreküp su şebekeye veriliyor. Bunun çok az bir kısmı arıtılması gerektiği kadarı arıtılıyor. Geri kalanı da derin deniz deşarjı adı altında denize basılıyor. Bir kere kesin arıtma yapılmalı. Ama arıtma yaptığınız zaman bunun denize deşarj edilmesinin de anlamı yok. Çünkü çok kıymetli bir tatlı suyla karşı karşıyasınız. Yani bu şuna benziyor. Gömleğiniz kirleniyor, gömleğinizi yıkıyorsunuz ve çöpe atıyorsunuz. Bunun bir anlamı yok. Arıtmayı yapacaksınız ve arıttığınız malzemeyi de kullanacaksınız. Bir kere derin deniz deşarjı veya herhangi bir deniz deşarjından bahsetmek bile Marmara Denizi için abes bir durum.”

“KİRLETİLMEZSE 10 SENEDE SONUÇ ALINIR”

Artüz, Marmara Denizi'nin gerçekte bir deniz olmadığını, Karadeniz ve Akdeniz arasında Haliç niteliği taşıyan bir darlaşma olduğunu anlatarak, “Marmara Denizi, bir havza, su kütlesi. Gerekli önlemleri alır, kirletmezseniz, kısa bir sürede, 5-10 sene gibi bir zaman dilimi içerisinde Marmara Denizi'nde çok ciddi değişimleri görebilirsiniz” dedi.

Marmara Denizi'nin başka bir örneğinin olmadığını vurgulayan Artüz, esasında denizin değil, hem balıkçılık hem de rekreasyon açısından geleceğin mahvedildiğini kaydetti.

MARMARA DENİZİ'NDEKİ CARETTA VE FOKLAR

Proje lideri Artüz, Marmara Denizi'nde çoğu kişinin bilmediği iki önemli unsur daha bulunduğunu belirterek, bunlardan birisinin caretta carettalar, diğerinin ise foklar olduğunu söyledi.

Marmara Denizi'nde ufak bir popülasyon da olsa caretta caretta bulunduğunu anlatan Artüz, şöyle konuştu:
“Burada beslenip, büyüyüp hatta ürediği düşünülen bir caretta caretta nüfusu var. Bununla hiçbir sivil toplum örgütü ilgilenmiyor. Sivil toplum örgütleri kutuptaki ayılarla ilgileniyor, Afrika'daki leoparlarla ilgileniyor ama bizim Marmara'daki carettalarla ilgilenen sivil toplum örgütüne daha rastlamadım. İkincisi de Marmara Denizi'nde, Kara Biga ile Çanakkale arasında 1-2 birey kaldığını bildiğimiz foklarımız. Burada mağaraları var. Buradaki bu foklarla ilgilenen hiçbir sivil toplum örgütü de yok.”

Toplantıda, Prof. Dr. Dinçer Gülen, Doç. Dr. Bahattin Yalçın ve Yrd. Doç. Dr. Hatice Eser Ökten de proje kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında teknik bilgi verdi.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:25
Güneş 06:02
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:02
Yatsı 21:32
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14