'Biz çektik, Mısır çekmesin'

"Nasıl bu ara Meclis başlıyor çalışmaya, gece yarısına kadar devam ediyorsa siz de başlayın çalışmaya günde en az 10-15 saat çalışın. Bu yaz mevsimi içerisinde gelin şu anayasa işini halledin. Ben arkadaşlarıma bu noktada gerekeni söyleyeceğim" - "48 tane mutabık kalınan madde var. Bunu çıkarın 68'e, 78'e. Çıkaramıyorsanız 48. 48'i gelin hemen Meclis'ten geçirelim. Olağanüstü olarak Meclis'i toplayalım, madem 48'inde mutabıkız. Hemen bu 48 maddeyi süratle 1 hafta içinde Meclis'ten çıkarırız"

Türkiye 11.07.2013, 09:14 11.07.2013, 12:24
'Biz çektik, Mısır çekmesin'

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasayı oluşturma  çalışmaları çerçevesinde TBMM'deki siyasi partilerin 48 madde üzerinde mutabık  kaldığını anımsatarak, "Nasıl bu ara Meclis başlıyor çalışmaya, gece yarısına  kadar devam ediyorsa siz de başlayın çalışmaya günde en az 10-15 saat çalışın. Bu  yaz mevsimi içerisinde gelin şu anayasa işini halledin. Ben arkadaşlarıma bu  noktada gerekeni söyleyeceğim" dedi.

Memur-Sen'in düzenlediği iftarda konuşan Erdoğan, yeni anayasa  çalışmalarını değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "İktidar partisi başkanlık  sisteminden vazgeçsin oturup konuşuruz" dediğini hatırlatan Erdoğan, "İnanın  doğru olduğuna inansam hemen ilk adımı atan ben olurum. Çünkü  akşam başka sabah  başka" diye konuştu.
Başkanlık sisteminin, yürütme meselesi olduğunu, yeni anayasa  çalışmaları kapsamında 48 madde üzerinde mutabakat sağlandığını ancak diğerleri  üzerinde bir mutabakat olmadığını ifade eden Erdoğan,  farklı partilerin farklı  maddeler üzerinde muhalefet şerhleri bulunduğuna dikkati çekti.


"Kimse kimseyi aldatmasın, olay bir başkanlık sistemi meselesi  değildir" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yarın önümüze şu gelebilir, diyebiliriz ki 'Gelin, şu anda mutabakat  sağlanan maddeler var değil mi? Hadi yoğun bir çalışmanın içerisine girin. Tatil  matil yapmayın'. Ben bunu arkadaşlarıma söylemeye kefilim. Söyleyeceğim, en az  haftada 5 gün yoğun bir çalışmaya, öyle günde bir saat filan değil, yoğun bir  çalışma. Nasıl bu ara Meclis başlıyor çalışmaya, gece yarısına kadar devam  ediyorsa siz de başlayın çalışmaya günde en az 10-15 saat çalışın. Bu yaz mevsimi  içerisinde gelin şu anayasa işini halledin. Ben arkadaşlarıma bu noktada gerekeni  söyleyeceğim. Diğer liderler de söylesin, genel başkanlar da söylesin, genel  müdürler de söylesin. Görelim bakalım ne olacak? Haydi atalım bu adımı. 48 tane  mutabık kalınan madde var. Bunu çıkarın 68'e, 78'e. Çıkaramıyorsanız 48. 48'i  gelin hemen Meclis'ten geçirelim. Olağanüstü olarak Meclis'i toplayalım, madem  48'inde mutabıkız. Hemen süratle, bu 48 maddeyi süratle 1 hafta içinde Meclis'ten  çıkarırız. Ne kadar samimi olduğumuzu veya olduğunuzu onu da ispat edelim."

Erdoğan, bunun için 4 siyasi partinin tümünün bulunmasının  gerekmediğini dile getirerek, "4'ü mutabık kaldığı için bunu söylüyorum, haydi  gelin yapalım. Ama yok 4'ü gelmedi, Meclis'te bu işi görüşerek yapmaya muktedir  olan partiler olarak gelin yapalım" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Darbelerle büyümüş bir  nesil olarak, darbelerin ağır faturasını ödemiş bir millet olarak bize yakışan,  dünyanın neresinde ve kime karşı olursa olsun darbelere karşı durmaktır. Biz  sadece bize yakışanı, bu millete yakışanı yapıyor, son derece ilkeli bir şekilde  darbelere karşı duruyoruz. Mısır halkı, topyekün bizim kardeşimizdir. Bir tek  Mısır vatandaşının kılına zarar gelmesinden biz elem duyarız" dedi.
Memur-Sen'in Altınpark'ta verdiği iftara katılan Erdoğan, yaptığı  konuşmada, ramazanın tüm İslam coğrafyası ve tüm insanlık için hayırlar getirmesi  dileğinde bulundu.
Memur-Sen'e çalışanların haklarını savunmada gösterdiği çalışmaları,  demokrasiye, ekonomiye, ulusal ve uluslararası dayanışmaya, paylaşmaya verdiği  önem ve çalışmalarından dolayı teşekkür eden Erdoğan, "Memur-Sen, bir memur  sendikaları konfederasyonu olmanın ötesinde Türkiye'nin etkili, güçlü sivil  toplum örgütü olarak gerçekten çok başarılı işlere imza atıyor. Burada  Memur-Sen'e, özellikle çözüm sürecine verdiği katkılardan, demokrasiye sahip  çıkmada gösterdiği samimi duruştan, Türkiye'nin meseleleri kadar dünya üzerindeki  mazlumlara, mağdurlara sahip çıkışından dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum" diye  konuştu.

"2013 yılı ramazan ayını gerçekten çok buruk, çok hazin hadiselerin  gölgesinde karşıladık" diyen Erdoğan, Somali, Myanmar, Doğu Türkistan, Lübnan ve  Irak'taki Müslümanların hayır duaları beklediğini söyledi. Erdoğan, şunları  söyledi:
"Suriye'de kardeşlerimiz bu ramazanı da maalesef kanla ve gözyaşıyla  idrak ediyorlar. Gazze, Refah Sınır Kapısı'nın tekrar kapatılması nedeniyle bu  ramazanı bir kez daha yokluk, mahrumiyet ve belirsizlik içinde karşıladı. Bütün  bunların üstüne kardeş ülke Mısır'da yapılan askeri darbe ve ardından başlayan  olaylar, sabah namazında, namaz kılanlara, sivillere, kadın ve çocuklara yapılan  ateşli saldırılar ve katliamlar hüznümüzü daha da katladı. Ramazanışerifi bizim  için daha da buruk hale geldi. Yeryüzündeki tüm mazlumlara, gariplere, yolda  kalmışlara, bu güzel ramazan, bu güzel iftar buluşmasında sabırlar niyaz  ediyoruz. Her birinin kalbine ferahlık, dayanma gücü, sabır temenni ediyorum."

"Akif İnan'ı rahmet ve minnetler yad ediyorum"

"Memur-Sen'in kurucusu şair, mütekfekkir değerli büyüğümüz, ağabeyimiz  Mehmet Akif İnan'ı bu vesileyle, rahmetle minnetle yad ediyorum ve mekanı  inşallah cennet olsun" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merhum Akif İnan, Mescid-i Aksa için yazdığı muhteşem şiirinde,  hepimizin ortak duygularını, şu dizelerle ifade etmişti: Mescid-i Aksa'yı gördüm  düşümde, bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu. Varıp eşiğine alnını koydum, sanki bir  yeraltı nehr çağlıyordu. Evet, çocukların ağladığı, bir çocuk kadar masum  insanların, kadınların, erkeklerin ağladığı bir ramazan ayını idrak ediyoruz.  Şuna hepimiz gönülden inanacağız: Kimin ne hesabı olursa olusun, kimin ne planı,  ne projesi olursa olsun, ne senaryosu olursa olsun, kimin ne tuzağı olursa olsun.  Bütün hesapların üzerinde bir hesap vardır. Bütün tuzakların üzerinde bir tuzak  vardır ve bu tuzak en büyük tuzaktır. Asla umutsuz olmayacak, asla yeise  kapılmayacak, başımızı asla öne eğmeyeceğiz. İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz.  İlkeniz, ilkemiz bu olacak. Hakk'a inanacak, her şart altında hakkın ve haklının  yanında, mazlumun yanında duracak, haklı bir davanın inancıyla dimdik doğruları  savunmaya devam edeceğiz. Biz tabular oluşturan medeniyetin mensupları değiliz.  Biz, insanoğluna uluhiyet yükleyen bir inancın mensupları değiliz. Biz,  yeryüzünde şunu çok iyi bilir, çok iyi inanırız: Zalimler de vardır, mazlumlar da  vardır ama bilesiniz ki bu yeni başlamadı. Bu ilk insan Hz. Adem, Hz. Havva,  onunla birlikte Kabil ile Habil, onlarla başladı. Biri katil, biri maktul. Orada  başlayan bir süreç var. Bu kıyamete kadar böylece devam edecek."  

Mısır'da ordunun yönetime el koyması

Erdoğan, Mısır'da askeri darbe yapıldığını ancak onların bunu darbe  olarak etmediğini belirterek, şunları söyledi:
"Yahu nasıl kabul etmezsin? Tanklarla toplarla sivilin üzerine  yürüyeceksin, 'bu askeri darbe değil' diyeceksin. Sandıktan çıkıp gelmiş, yüzde  52 oyla çıkıp gelmiş bir iktidarı sen sandıkta indirmiyorsun ki tankla topla  apoletinle indiriyorsun. Kaldı ki seni Milli Savunma Bakanlığı'na, Genelkurmay  Başkanlığı'na getireni indiriyorsun, Anayasa Mahkemesi Başkanılığı'na getiren  Mursi ama şu anda ülkenin başına Genelkurmay Başbakanı'nın, yani apoletlinin  atadığı da yine Anayasa Mahkemesi Başkanı, Mısır halkı mı getirdi onları oraya?  Hayır. Kim getirdi? Darbeyi yapanlar, darbeciler. Biz bu darbelerden bu ülkede  çok çektik. Mısırlı kardeşlerimizin aynı şekilde çekmesini istemiyoruz derdimiz  bu ve biz şunu biliyoruz ki yeryüzünde Allah'tan başka galip yoktur."
Endülüs saraylarını gezerken kubbenin kenarlarındaki sözün kendisini  çok heyecanlandırdığını ve orada "Ancak Allah galiptir, ondan başka galip yoktur"  yazdığını anlatan Erdoğan, başta Türkiye olmak üzere birkaç istisna dışında  uluslararası toplumun Mısır'daki darbeye, karşı çıkmak bir yana buna "darbe" bile  diyemediğini söyledi.
"Kimisinde çıkar hesaplarını görüyorsunuz. Kimisinde para pul  hesaplarını görüyorsunuz ama kimse kalkıp demokrasi mücadelesini, ileri demokrasi  mücadelesini sahiplenmiyor. Mısırda benim oyum neden milyonlarca insana  acımasızca silah doğrultanları, katilam yapanları dünya şu ana kadar görmedi,  görmüyor. Dünya çıkarları adına susuyor, dünya konjonktür adına suyor, dünya  strateji adına susuyor" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, Türkiye'de  anamuhalefet partisinin de bu konuda kendi içinde birbirine girdiğini bildirdi.
Erdoğan, kimisinin, "Bak Mısır'da neler oldu görüyorsunuz değil mi?  Demokrasi sadece bu değil, aynı şey burada da böyle olabilir ha" dediğini ifade  ederek, "Başındaki de diyorki 'Bak, kendinize çekidüzen verin. Biz de darbeye  karşıyız ama..." Demokraside amalar, ancaklar, lakinler olmaz, demokraside halkın  iradesi olur, halkın iradesine saygı olur" dedi.

İnsanlık onurunun, her türlü çıkarın, konjonktürün ve stratejinin  üzerinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, günün sonunda günün sonunda herkesin aynaya  bakacağını ve birileri aynada eline yüzüne bulaşmış masum kanı görürken,  birilerinin ise dik durmanın verdiği iftiharı göreceğini söyledi.
Erdoğan, "Onun için dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Biz Türkiye  olarak tarih boyunca yaptığımız gibi, ecdadımızın yatığı gibi, aynaya  baktığımızda sadece iftihar görmek, sadece dik durmanın verdiği gururu görmek  istiyoruz" diye konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti:
"İçeride ve dışarıda Mısır'daki darbenin karşısında dimdik durmamız,  ilkeli durmamız eleştiriliyor. Kardeşlerim, darbelerle büyümüş bir nesil olarak,  darbelerin ağır faturasını ödemiş bir millet olarak bize yakışan, dünyanın  neresinde ve kime karşı olursa olsun darbelere karşı durmaktır. Biz sadece bize  yakışanı, bu millete yakışanı yapıyor, son derece ilkeli bir şekilde darbelere  karşı duruyoruz. Mısır halkı, topyekun bizim kardeşimizdir. Bir tek Mısır  vatandaşının kılına zarar gelmesinden biz elem duyarız. Şimdi soruyorum; 53  namazdaki Mısırlı kardeşimizi katledenler bunun hesabını acaba Allah'a nasıl  verecekler. Yüz bine yakın insanı Suriye'de katleden katil ve yandaşları bunun  hesabını ebedi alemde nasıl vercekler. Tabii onların yanında olanlar, onların  destekçileri de en az onlar kadar suçlu. Mısır halkının tamamen harici  müdahaleler neticesinde kamplara, cephelere ayrılmasından en başta biz  rahatsızlık duyarız."
 
"Dünyanın hiçbir ülkesinde darbeciler hayırla yad edilmemiştir"

Mısır'ın kaostan acilen çıkmasını umduklarını belirten Erdoğan,  sözlerine şöyle devam etti:
"Mısır'da kaosu derinleştirecek adımların değil, kaosu bitirecek,  kamplaşmayı sona erdirecek adımların atılmasını bekliyoruz. Dünyanın hiçbir  ülkesinde darbeciler hayırla yad edilmemiştir, yad edilmeyecektir. Bizim  ülkemizde de darbecileri hayırla yad edenleri gördünüz mü? İlk zamanlar  şakşakçılar çıkar, alkışlarlar. 'Yaşa, varol' derler. Ama aradan yıllar geçtikten  sonra hepsi lanet okumaya başlarlar. Tıpkı son dönemlerde olduğu gibi. Bilesiniz  ki bunları da bekleyen akibet budur. Bugün için emrindeki salihlı güçlere güvenip  iktidar erkini eline geçirdiğini zannedenler er ya da geç, halklarının ve tarihin  önünde yargılanacak ve mahkum olacaktır. Bakın, Türkiye'de geçmişte darbe yapmış,  darbeye karışmış, darbe karşısında suskun kalmış tüm isimler milletin vicdanında  mahkum edilmiş, isimleri bile bugün hatırlanmayan kişiler olmuşlardır. Bugün  hayatta olan darbeciler ise insan içine çıkacak kadar, başı dik duracak kadar  bile kudret sahibi değillerdir. Mısır'da darbe yapanlar, Mısır'daki darbeyi  destekleyenler ya da sessiz kalanlar inanın nefes alıp verdikleri sürece bunun  mahcubiyetini yaşayacaklardır."

"Artık suskun halk yok"

Erdoğan, dünyadaki darbeci zihniyetin hiç değişmeden yerinde  durduğunu, yerinde saydığını gördüklerini dile getirerek, ancak darbelerin hedefi  olan halkların da seçimlerde demokrasiye güçlü şekilde sahip çıktıklarını  gördüklerini kaydetti.
Erdoğan, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada klasik metotlarlar  operasyon yapmaya çalışanların karşılarında artık halkları bulduğunu ve bundan  sonra da bulacaklarını ifade ederek, "Artık suskun bir halk yok. Artık, kendisine  dayatılan şartlara boyun eğen halk yok. Artık medya yoluyla, propaganda yoluyla,  kampanyalar yoluyla kandırılan, etki altına alınan, sindirilen halklar da yok.  Tıpkı Mısır'da olduğu gibi, darbe yapmayı, sandığı ve sandık sonuçlarını ortadan  kaldırmayı hedefleyen herkes artık halkın tepkisini hesap etmek zorundadır" dedi.

Halkların artık sadece darbelere değil, oldu-bittilere, dayatmalara,  azınlığın çoğunluğa hükmetme çabalarına, azınlığın kendi yaşam tarzını çoğunluğa  dayatma girişimlerine de güçlü şekilde karşı çıktıklarını vurgulayan Erdoğan,  "Bizden şunu istiyorlar, 'her ne kadar çoğunluk olsanız da biz ne diyorsak onu  yapacaksınız. Kusura bakma'. Eğer çoğunluk olarak iktidara gelip muktedir  olamazsanız bu halk, sizden onun hesabını sorar. 'Ben seni yüzde 50 ile getirdim,  ama sen muktedir olamadın' der. Öyleyse bunun hakkını vereceksin. Bunun hakkını  verirken bir kişinin bile mağdur olmasına göz yummayacaksın" diye konuştu.

"Biz bunun idraki içiresinde olan bir iktidarız" değerlendirmesinde  bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Meydanlara çıkarak, arkasına medyayı, arkasına egemen güçleri alarak,  arkasına silahlı güçleri alarak ülkelerin kaderini tayin etme dönemleri artık  geride kalmıştır ve başarısızlığa mahkumdur. Yani sermaye çevrelerinin hükümet  kurduğu, bakan tayinlerini gerçekleştirdiği dönem geride kalmıştır. Şu anda da  bunu yapan yok mu? Var. Bazı sermaya grupları şu anda bir araya gelmek suretiyle  'acaba yeni iktidarları nasıl oluştururuz'. Bunun gayreti içerisindeler. Kusura  bakmayın. Bu ülkede evelallah artık halkın dediği olacak. Sizin değil. Ne dedik,  'Yeter artık karar milletin' dedik. Olay bu. Son kararı verecek. En net, en kesin  kararı verecek yegane meydan artık sandıktır. Sandıktan çıkan sonucu  hazmedemeyenlerin yapacağı şey sandık sonuçlarını yok saymak değil bir sonraki  sandıktan çıkabilmek için daha fazla gayret göstermektir. Her iktidar hukuka,  anayasaya, yasalara,  temel insan haklarına saygı duymak mecburiyetindedir."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz ahlaklı olacağız.  Biz ilkeli, cesur olacağız ve dik duracağız. Herkes sussa bile biz darbeye darbe  deme cesaretini en güçlü şekilde gösterecek, eğmeden, bükmeden haksızlık  karşısında sesimizi yükselteceğiz" dedi.
Memur-Sen'in düzenlediği iftarda konuşan Erdoğan, dürüst olmayı  siyasetlerinin gereği olarak kabullenerek yola çıktıklarını vurgulayarak, "Ne  aldanan olacağız, ne aldatan olacağız" dediklerini anımsattı.

"Aldatmayı ve aldanılmayı çok aşağılık bir hareket olarak  gördüklerini" belirten Erdoğan, "Birilerinin ahlaksız olması, birilerinin ahlak  zaaflarının olması bizim için mazeret

olmaz. Biz ahlaklı olacağız. Biz ilkeli,  cesur olacağız ve dik duracağız. Herkes sussa bile biz darbeye darbe deme  cesaretini en güçlü şekilde gösterecek, eğmeden, bükmeden haksızlık karşısında  sesimizi yükselteceğiz. Şundan herkes emin olsun ki ne yaşanırsa yaşansın kazanan  ahlak olacaktır, kazanan insanlık onuru olacaktır, kazanan dik duruş olacaktır.  Bunun dışındaki her yol er ya da geç kaybetmeye mahkumdur" diye konuştu.
Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yeise kapılmayacaklarını, umutsuz  olmayacaklarını, inançlarından ve haklılıklarından aldıkları güçle hakkı, haklıyı  savunmaya, mazlumların yanında saf tutmaya devam edeceklerini bildiren Başbakan  Erdoğan, "Biz ayrıştırıcı olmayacak, birleştirici olacağız. Kamplaşmayı,  kutuplaşmayı savunan, bunu körükleyen değil, kucaklaşmayı, muhabbeti, konuşmayı  ve uzlaşmayı savunan taraf olacağız. Hem bölgemizde hem ülkemizde biz hep  sağduyunun tarafı olduk, bundan sonra da sağduyunun tarafı olacağız"  değerlendirmesinde bulundu.
Son 10,5 yılda her alanda çok büyük başarılar elde ettiklerini, ülkeyi  çok güzel seviyelere taşıdıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin ekonomisiyle  dış politikasıyla gelecek umuduyla ve hedefleriyle bölgenin parlayan yıldızı  olduğuna dikkati çekti.
2023 hedefleri için kararlılıkla çalıştıklarını, reformlarını  kararlılık içinde yapmayı sürdürdüklerini belirten Erdoğan, kardeşliği daha da  güçlendirmek için cesur adımlar attıklarını, Türkiye'yi kardeşlik üzerinde  büyütmenin mücadelesini verdiklerini söyledi.
Türkiye'nin mevcut gücünden, potansiyelinden, hedeflerinden  rahatsızlık duyanların bulunduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, bunlara karşı hep  birlikte uyanık olmak, kenetlenmek, safları sıklaştırmak zorunda olduklarını  vurguladı.
10,5 yılda ağır şartlarda elde edilen kazanımların heba edilmesine göz  yummayacaklarını, katedecekleri uzun mesafeler, ulaşmak zorunda oldukları büyük  hedefler bulunduğunu ifade eden Erdoğan, birlik ve kardeşlik içinde hedeflerine  ulaşacaklarına vurgu yaptı.
Bugünlere farklılıkları zenginlik olarak değerlendirerek ulaştıklarını  dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bundan sonra da farklılıkları değil ortak noktalarımızı öne  çıkararak, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak değerlendirerek, birbirimize,  birbirimizin yaşam tarzlarına saygı duyarak geleceğe ilerleyeceğiz. Kimin ne  meselesi varsa bunu demokrasi, hukuk, karşılıklı hoşgörü içinde çözüme  kavuşturacağız. Kimsenin yekdiğerinin hukukuna tecavüz etmesine müsaade  etmeyeceğiz, göz yummayacağız, buna hoşgörü göstermeyeceğiz. Herkesin hukuk  dairesi içinde kalıp, birbirinin hakkını emanet olarak görüp, birbirine saygı  içinde yaşamasını destekleyecek, bunun zeminini daha da güçlendireceğiz."

"Çok anlamlı bir fırsat"

"Ramazan-ı Şerifin gerek 76 milyon olarak gerek geniş coğrafyamız  olarak nefis muhasebemizi yapmak, kendimizi bir sigaya çekmek için çok anlamlı  bir fırsat olduğuna inanıyorum" diyen Erdoğan, ramazanın bereket, rahmet ve  mağfiret dolu ikliminin ramazan sonrasında da yaşaması ve yaşatılması için  herkesin sorumluluk yüklenmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Ramazandan aldığımız ilhamla inşallah yılın  tamamını bir kardeşlik ve dayanışma atmosferine tebdil edebiliriz. Buruk  girdiğimiz ramazanın en başta dualarımızla hepimizi sevindiren, hepimizi mutlu  eden, hepimizi umutlandıran bir bayrama ulaşmasını kalpten temenni ediyorum. Bu  ramazanın ülkemizde ve coğrafyamızda kardeşliğe, kucaklaşmaya, helalleşmeye  vasıta olmasını yürekten arzu ediyorum. Ramazanın ardından gelecek bayramı bayram  gibi yaşamak için her birinizi hem emek vermeye hem de dua etmeye çağırıyorum"  diye konuştu.

"Etnik ayrımcılık bu iktidarla bitmiştir"

Cuma günü Bingöl'e gideceğini ve burada Bingöl Havaalanı'nın açılışını  gerçekleştirecekleri bilgisini veren Erdoğan, ardından Kastamonu, sonrasında da  Şırnak havaalanlarının açılışını yapacaklarını aktardı.
Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'de 26 havaalanı olduğunu ancak  şimdi 50 havaalanı bulunduğunu belirterek, "Bu ne demektir? Bu iktidar bu ülkede  batıya nasıl bakıyorsa, doğuya, güneydoğuya da öyle bakıyor. Kuzeye nasıl  bakıyorsa güneye de öyle bakıyor ve bu ülkede etnik ayrımcılık bu iktidarla  bitmiştir. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız" dedi.
Memur-Sen'in iftarına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik,  Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ankara  Valisi Alaaddin Yüksel ile bazı milletvekilleri de katıldı.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:27
Güneş 06:03
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:01
Yatsı 21:31
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14