Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Türkiye’nin en önemli serveti konumundaki genç nüfusun eğitiminin önemli olduğunu, kendilerinin de bu kapsamda 4 +4+ 4 sistemini ve mecburi lise eğitimini getirdiklerini söyledi. Arınç, "Herkes aklına geleni söyleyebilir, eleştirebilir. 8 yıllık kesintisiz eğitim Türk eğitime darbe vurdu ki; gençlerin eğitim üzerinde olumsuz sonuçlar verdik. Artık 4 artı 14 yapsaydık yine iyi bir iş yapmış olurduk.” dedi.
Bülent Arınç, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin Fethiye Mahallesi’ndeki Faik Çelik Yerleşkesi’nde inşa edilecek ilahiyat binasının temel atma törenine katıldı. Törene Vali Şahabettin Harput’un yanı sıra, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, üniversitenin inşaatını üstlenen hayırsever işadamı işadamı Faik Çelik, UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, öğretim üyeleri, öğrenciler ve davetliler de hazır bulundu.
Arınç, törende yaptığı konuşmada, eğitimin önemine vurgu yaptı. 4+4+4 sisteminin Türk eğitiminin en büyük projelerinden biri olduğunu belirten Arınç, Türkiye’de bulunan 17–18 milyonluk öğrencinin Avrupa’daki 5–6 ülkenin nüfusu kadar olduğunu dile getirdi.
Genç nüfusun yaşlı nüfusa oranı bir servet olduğuna dikkat çeken Arınç, “Avrupa yaşlandığı için üzülürken, bizim gençliğimize sahip olmamız altın gibi kıymetli. Bu gençleri bilgilerle donatacağız, onları istikbale hazırlayacağız. Bizim geleceğimiz gençlerimizdir. Fatih projesi var. Öğrenci sayımıza sınıflara göre 30’un altına indirdik.” diye konuştu.
“8 YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİM DARBE VURDU”
Yeni eğitim sistemine değinen arınç, Arınç, şöyle devam etti: "Biz de 4 +4+ 4 sistemini getirdik. Artık yine mecburi lise eğitimi olarak eklendi. Herkes aklına geleni söyleyebilir, eleştirebilir. 8 yıllık kesintisiz eğitim Türk eğitime darbe vurdu ki; gençlerin eğitimi üzerinde olumsuz sonuçlar verdi. Artık 4 + 14 yapsaydık yine iyi bir iş yapmış olurduk. Bu işi herkes objektif olarak incelemeli. Yine seçmeli ders sistemini koyduk. Sanıyorum ki 470 bin öğrenci 5. sınıftan itibaren Hz. Peygamber (sav)'in hayatını ve Kur’an-ı Kerim öğrenmeyi seçti. Yeni ilahiyat fakülteleri açılıyor ve daha da yenileri açılacak. Ben biliyorum. Kararnameler elimizden geçiyor. Üniversitelerde en çok ilahiyat fakülteleri için talep geliyor. Bu ihtiyacı gidermemiz gerekiyordu, çok şükür gideriyoruz.”
“HAFIZLIK ARTIK CV’LERE YAZILABİLİYOR”
Dekan Yaşar Aydınlı’nın 7 yaşındayken hafız olduğunu okuduğu özgeçmişinden gördüğünü anlatan Arınç, "Kendisini tebrik ediyorum. Hafızlık çok güzel bir şey. Hafızlık muhteşem bir şey. Bunu okurken, yanımdaki birisi ‘hafızlık demek CV’lere yazılabiliyor’ dedi. Geçmişte hafızlığını gizleyenler vardı. Bırakın hafızlığı, imam hatip lisesi yazmak Türkiye’de bir dönem kolay iş değildi. Maalesef, fişlenmek korkusu ile insanlar o kadar üzülürdü ki bizim kendi aramızda da olurdu. 1995’te parlamentoya girerken, bir dergi ‘bunlar imam hatip mezunları’dır diye yazdı ve listenin başına da beni koydu. Ben düz lise mezunuyum ama benim halime bakıp bu olsa olsa imam hatipli olur demişler.” şeklinde konuştu.
Konuşmalarının ardından protokol üyeleri fakültenin temeline ilk harcı birlikte attı. Fakülte binasının bir yılda tamamlanması planlanıyor.
YENİ FAKÜLTE BİNASI
UÜ İlahiyat Fakültesi yeni binasının Fethiye'deki Kampüsü Faik Çelik Yerleşkesi adıyla yapılacak. Fethiye'de yıkılan mevcut İlahiyat Fakültesi binasının yerine 10 bin metrekarelik alanda bir bina inşa edilecek. Şu anda 2 bin 500 civarında öğrenciye sahip fakülte, inşaat tamamlandığında 5–6 bin öğrenciyi okutabilecek binaya sahip olacak.
Dersliklerin bulunduğu binaya ilave olarak kütüphane ve yemekhane binası yapılacağı öğrenildi. Yeni binada 4 amfi, geniş bir kütüphane ve kantin de yapılacak.
