Sosyal Medya Ruh Sağlığını Bozuyor mu?

Özellikle son yıllarda dijital teknolojinin ilerlemesi ile televizyondan radyoya, bilgisayardan navigasyona, alışverişten restoran seçimine kadar birçok şeyin cep telefonuna sığdırılması, hayatı çok kolaylaştırdı. Ancak bu kolaylığın bağımlılığa dönüşmesi, birey ve toplumlarda ruhsal ve bedensel sorunları da beraberinde getiriyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Mahir Yeşildal, sosyal medya bağımlılığı ve dijital detoks hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Yaşam 24.06.2019, 16:38 25.06.2019, 14:18 Emre
Sosyal Medya Ruh Sağlığını Bozuyor mu?

Malumunuz insanlar sabah uyandıklarında ilk iş telefonlarına bakıyorlar. Uyumadan önce son yaptıkları şey, telefonlarına bakmak, gece su içmek için uyandıklarında cep telefonlarına bakıyorlar. Tuvalete gittiklerinde, cep telefonları ile gidiyorlar. Alışveriş merkezleri, kafeler, yolda kırmızı ışıkta, trafikte bekleyenler, sürücüler, yolda yürüyenler… Herkes hafif kambur halde önündeki ekrana bakarak yürüyor. Burada nasıl bir komplikasyondan söz ediyoruz? İki tip insan modeli, bu dönüşüm ile birlikte çok fazla arttı.

Sosyal medya, asosyal insan yetiştiriyor

İsmi ‘sosyal medya’ olan uygulamalar, asosyal insan yetiştirmeye başladı.Kişinin aslında hiç arkadaşı, dostu yok. Birlikte dışarıda yemek yediği, beraber maça gittiği, konsere gittiği kimse yok. Ama sosyal medyada ‘arkadaşları var’. Bu bir asosyalleşmeye neden oluyor.

Geriye doğru bir evrimleşme sürecini başlatabiliriz. Çünkü insan ilişkisi, özellikle ayna nöronlar üzerinden gelişen ve gerçekleşen bir şeydir. İnsan evriminin temelinde de bu vardır. Bu böyle devam ederse, biz ayna nöronlarımızı kaybedip, geriye doğru bir evrimleşme sürecini başlatacağız gibi geliyor.

Narsist ve yalnız insanlar ortaya çıkıyor

Bir diğer insan tipi de narsist insan tipi. Ne yapıyor bu kişiler? Bir defa aynı yerde 10-20 tane fotoğraf çekip, onlar içerisindeki en güzel fotoğrafı paylaşıyor. Akşamı bir kahvaltı ile geçiştirmiş olabilir; ama güzel bir yemek yiyorsa, onu mutlaka çekip sosyal medyada arkadaşlarıyla paylaşıyor. Normalde aslında evden çıkmıyor, herhangi bir yere gitmiyor; ama diyelim ki rast gele boğazdan geçerken bir selfie paylaşıyor. Böylece sürekli bir beğenilme, like’lanma sayısını artırmaya çalışıyor ve hatta ilker narsisizmi besleyen bir tablo; dolayısı ilenarsist ve yapayalnız insanlar ortaya çıkıyor.

Sosyal medya, depresyona sürüklüyor!

Bir de bunları takip eden bir üçüncü grup var. Onlar da ‘Bu arkadaşlar ne güzel yerlere gidiyorlar, ne güzel yemekler yiyorlar, ne güzel kız arkadaşları-erkek arkadaşları var. Bak benim hiçbir şeyim yok’ deyip depresyona giren kişiler.

Sosyal medya ve dijital teknolojilerden uzak durmayı becerebilmemiz gerekiyor. Çünkü buradaki her bildirimle birlikte beyinde bir dopamin salgılanması ortaya çıkıyor. Dopamin, bizim beynimizin temel nörotransmitterlerinden biri. Ama uygun şekilde salgılanmasını sağlayamazsak, bağımlılıklardan davranış sorunlarına kadar pek çok problemi beraberinde getirebiliyor. Kişi bir fotoğraf paylaşıyor, aldığı her like ile bununla ilgili bildirimler de açıksa, o dopamin salgısını küçük küçük beslemiş oluyor. Bu, bir yerden sonra haz eşiğini düşürüyor ve tıpkı alkol ya da uyuşturucu madde bağımlılığında olduğu gibi, bir bağımlılık döngüsü ortaya çıkıyor. Bu döngüyü, bir yerden kırmamız gerekiyor. Sosyal medya, alkol ya da uyuşturucu maddeler gibi bir bağımlılık nesnesi değildir; ancak bu potansiyeli içinde barındırmaktadır. Dolayısı ile düzgün kullanmamız gerekiyor.

Doğru kullanım nasıl olmalı?

  • Herkes çalar saat alsın ve çalar saatlerini kurup, onunla uyanmayı öğrensinler. Çalar saatle uyanmayı öğrenmemiz ve bizim birkaç adım geriye gitmemiz gerekiyor.
  • Kişi çok acil bir iş yapmıyorsa, o durumlar haricinde cep telefonu mutlaka yatak odasının dışında olmalı. Çünkü uyumadan önce mavi ışığa maruz kalmak da melatonin salgısını baskılayıp, uyku kalitesini çok ciddi anlamda bozuyor.
  • Saate ekrandan değil, kol saatinden bakma alışkanlığımızı geri kazanmamız gerekiyor. Neden? Çünkü saate bakmak için telefonu elimize aldığımızda, orada sosyal medya bildirimlerini görüp, hemen sosyal medyayı açıyoruz. Buna engel olmak adına kol saati alabilirsiniz.
  • Tuvalete cep telefonu ile gitme alışkanlığından vazgeçmek gerekiyor. Hem hijyenik değil, hem de orası dizi izleme yeri değil. Tuvalete cep telefonunu götürmemek gerekiyor.
  • Eve gelindiği zaman, 7’den 70’e herkes cep telefonlarının bütün bildirimleri kapatabilir. Ortak alanda telefonların bir arada olması çok önemli. Neden önemli? Bugün boşanmaların önemli sebeplerinden biri sosyal medya uygulamaları.
  • Ayın ya da haftanın belli günlerinde bütün sosyal medya uygulamalarınızı, hatta mümkünse, cep telefonunuzu kapatabilirsiniz.

Sosyal medyadan uzaklaştıkça, sevdiklerinize yaklaşacaksınız

Evde oturuyorsunuz, cep telefonunuz masada ne yapacaksınız? Eşinize, çocuğunuza gününün nasıl geçtiğini soracaksınız. Dolayısı ile bu aile içi ilişkileri artıracak. Ya da arkadaşınızla oturuyorsunuz, cep telefonları masada, elinizde değil. Onunla sohbet edeceksiniz. Beyin 3 hafta ile 6 ay arasındaki bir sürede bazı şeylere alışıyor. 21 günlük sosyal medya detoksu yapmak çok pratik olmayabilir; ama pazar günleri, cumartesi akşamdan kapatıp pazartesi sabahına kadar telefonlarınızın kapalı olmasının size ve günlük yaşantınıza çok büyük katkıları olacaktır.

2 yaşındaki çocuğun çizgi film açması; zeki değil, ihmal edildiğinin göstergesi

Bir öğrencinin akademik başarısını etkileyen en önemli faktör, eskiden arkadaş çevresiyken, şimdi sosyal medyada geçirdiği vakit. 2-3 yaşındaki bir çocuğun teknoloji ile çok haşır neşir olması, kendi istediği çizgi filmi açıp izlemesi, o çocuğun zeki olduğunu göstermez. Bilakis, o çocuğun ilgisiz kaldığını, ihmal edildiğini gösterir ve çocukken ihmal edilen çocukların büyüdükleri zaman pek çok psikiyatrik problemle karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 18 Nisan 2024
İmsak 04:40
Güneş 06:13
Öğle 13:08
İkindi 16:53
Akşam 19:54
Yatsı 21:20
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14