Türkiye ile ABD çatışma içinde değil

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Beyaz Saray'da görüştü.

Manşet 22.11.2013, 23:25
Türkiye ile ABD çatışma içinde değil

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüşmesinden memnun kaldığını belirterek, "Türkiye ve ABD, ister Suriye olsun, ister Irak olsun, ister diğer konularda olsun çatışma içinde değil, hemen hemen görüş birliği içerisinde. Ancak zamanla farklı davranışlar içerisine girebiliyorlar söz ve davranış biçimi olarak. Bunların esaslı bir ayrılık olmadığını ama zaman ve zemine göre Türkiye'nin ve ABD'nin farklı bir tavır içerisinde olabileceğini söyledi" dedi.

Arınç, çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Washington'da, TRT Haber'in canlı yayınına katılarak, soruları yanıtladı.

"ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüşmesinin detayları" sorulan Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile mayısta Washington'a geldiklerinde muhtelif vesilelerle Biden ile bir arada olduklarını söyledi.

Bu seyahat sırasında mümkün olursa Biden ile görüşme taleplerinin olduğunu anlatan Arınç, "Hemen kabul ettiler. Bugün 1.5 saate yaklaşan bir görüşme yaptık. Fevkalede olumlu oldu, verimli oldu" diye konuştu.

-"Türkiye ile ABD çatışma içinde değil"-

Görüşmenin 45 dakika öngörüldüğünü ancak yarım saat kadar uzattıklarını belirten Arınç, şöyle devam etti:

"Çünkü önemli konular vardı hem Türkiye ile ABD arasındaki farklı ilişkilerde hem de bölgemizde yaşanan olaylar konusunda. Türkiye ile ABD'nin örtüştüğü veya görüş ve düşünce birliğine vardığı konularda son yaşanan gelişmeleri kendileri uzunca bir şekilde tahlil ettiler, bizim düşüncelerimizi öğrenmek istediler. Biz de hükümetimizin düşüncelerini kendilerine aktardık. Sayın Biden, Türkiye dostu, fevkalade iyi bir siyasetçi, güçlü bir insan ve bölgemizde yaşanan olaylara da özel olarak bilgisi var, vakıf. Esasen Irak ve çevredeki bütün ülkelerle geçmişten bu yana siyaset konusuda ilişkili olan, yapıyı çok iyi bilen, aradaki çatışmaları, kavgaları tahlil edebilen değerli bir siyasetçi. Onun tahlilleri benim için de çok uyarıcı oldu. Esasen Türkiye ve ABD, bu konuda, ister Suriye olsun, ister Irak olsun, ister diğer konularda olsun çatışma içinde değil, hemen hemen görüş birliği içerisinde. Ancak zamanla farklı davranışlar içerisine girebiliyorlar söz ve davranış biçimi olarak. Bunların esaslı bir ayrılık olmadığını ama zaman ve zemine göre Türkiye'nin ve ABD'nin farklı bir tavır içerisinde olabileceğini söyledi. Ben doğrusu memnun kaldım, çünkü her konuyu büyük bir açık yüreklilikle ortaya koydu. Ben de cevaplarını vermeye çalıştım."

-"Heybeliada konusunda olumlu sonuca ulaşılmasını arzu ediyorlar"

Kıbrıs'tan Irak, Suriye, Mısır'a kadar geniş bir coğrafyada yaşananları görüşme imkanlarının olduğunu ifade eden Arınç, "Türkiye içerisinde de bizim hükümet olarak çok başarılı işler yaptığımızı, kendilerine güven duyduklarını ve özellikle farklı inanç grupları ve azınlıklara tanınan haklar konusunda da şüphesiz çok büyük adımlar atıldığını, bunların takdir edildiğini ama Heybeliada konusunda da bir olumlu sonuca ulaşılmasını arzu ettiklerini ifade ettiler. 1.5 saat içerisinde biz bu konuları enine boyuna görüşme imkanımız oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Biden'in 30 yaşında senatör olduğunu, uzun yıllar Kongrede bulunduğunu ve iki dönemdir Başkan Yardımcılığı yaptığını dile getiren Arınç, şunları söyledi:

"(Tabii benim söylediklerim Sayın Başkan'ın söyledikleridir. Ben de sizin düşüncelerinizi hükümetin düşüncesi olarak kabul ediyorum) deme nezaketini de gösterdi. Sayın Başkan Obama'nın seçildikten sonra ilk ziyaretini Türkiye'ye yaptığını, Mecliste yaptığı konuşmayla diğer verdiği beyanatlarla Türkiye ile ABD arasında bir model ortaklık mevcut olduğunu, stratejik ittifakın buna dönüştüğünü ve bizim hem ikili ilişkilerde hem de dünya barışı konusunda aynı çabayı sarf etmemiz gerektiğini ifade ediyorlar. Bu, tabii Türkiye'nin de konumundan, ABD'nin konumundan da kaynaklanan bazı sebeplerle bugüne kadar sorunsuz yürüdü. Ümit ediyorum ki bundan sonraki çabalarla da bu model ortaklık konusu her alanda iyi bir iş birliğinin sonuçlarını bize gösterecek."

Arınç, "Suriye konusunda ABD, Türkiye'nin beklentilerine tam cevap veremedi. Bu konu gündeme geldi mi?" sorusunu, "Şüphesiz hepsi geldi ancak çıkarken şöyle bir konuyu kendi aramızda kararlaştırdık, onlar kısa bir açıklama yapacaklar. Benimle yapılan görüşmenin detaylarına girmeden çerçevesini çizecekler. Benim de şüphesiz buna karşılık çok özel konuları burada anlatmam doğru olmaz. Bunlar Sayın Başbakanımızın ve hükümetimizin özellikle bilmesi gereken konular" diye yanıtladı.

-"Kimyasal silahların tespiti ve imhası konularda ABD daha gayretli olmalı" 

Suriye ve diğer konulardaki bir tanımlamanın çok hoşuna gittiğine değinen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdüi:

"(Siz öyle bir coğrafyadasınız ki biz meseleye çok uzaktayız, siz çok yakındasınız. Çok yakında olan insanlar bu ateşi farklı bir şekilde hissedebilirler. Gördükleri zarar farklıdır. Bu olumsuzluklardan etkilendikleri alanlar farklıdır ama biz dışarıdan bakıyoruz. Böylesine bizim uzak, sizin yakın olmanız dahi meseleye farklı açılardan bakmamızı gerektirmiyor. Biz de Suriye'de yaşananlardan fevkalade üzüntü duyuyoruz, bu savaşın, bu iç savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz.' Bu konuda tabii hem oradaki birtakım unsurların varlığı hem de Esed'in siyasi anlamda da gücünün, otoritesinin zayıflaması ve siyaseten yönetimden uzaklaşması konusunda görüş beraberliğimiz var. 

Cenevre 2'nin bir an önce toplanması, kimyasal silahların tespiti ve imhası konularda da biz ABD'nin daha gayretli olması gerektiğini, çünkü İkinci Cenevre'nin konuşulduğu günden bu yana aylar geçtiğini ama kimlerin katılacağı belli olmamakla birlikte ne zaman toplanacağının da belli olmadığını, İkinci Cenevre Konferansı'ndan faydalı bir sonuç bekliyorsak 'şunlar, şunlar, şunlar da olmalı' şeklinde hükümetimizin görüşünü kendilerine aktardık. Onlar da aynı düşündüklerini ifade ettiler."

-"Irak, Kıbrıs ve Mısır konuları da görüşüldü"

"(Irak'ta Maliki ve onların yönetimiyle Türkiye arasında yeniden bir ilişkinin güçlendirilmesi iyi olacak, zaten bu adımları atıyorsunuz, biz de takip ediyoruz) dediler" ifadesini kullanan Arınç, "Irak'ın kuzeyindeki yönetimle Türkiye arasındaki ilişkilerin de olumlu olduğunu belirttiklerini" söyledi.

Arınç, "Tabii Diyarbakır spesifik olarak gündeme gelmedi ama onlar zaten bu ziyaretin sürece verilen desteğin farkındalar" değerlendirmesinde bulundu.

Enerji konularının gündeme gelmediğini dile getiren Arınç, "Kıbrıs'taki yeniden toplumlar arası görüşmelerin faydalı olacağı konusu, biz de bunun için zeminin müsait olduğunu ama bunun bir açıklamayla başlaması gerektiğini ifade ettik" dedi.

Mısır'da yaşananları detaylı konuşmadıklarını bildiren Arınç, "Onlar da demokrasiye müdahale edilmemesi gerektiğini ama yaşanan olaylardan da orada çatışmaların bir an evvel son bulması ve seçimlere bir an evvel gidilerek normalleşme sürecinin gerçekleşmesinin uygun olacağını söylediler" diye konuştu.

-"Demokratik ülkeler, Suriye'de bu boşluğu kendiliğinden doldurabilselerdi" 

Arınç, Carnegie Endowment for International Peace adlı düşünce kuruluşunda "Suriye'de Esed hükümetini halkın isteği doğrultusunda yönetimden uzaklaştıracak bir güç olsaydı belki oradaki özellikle ABD'nin şikayet ettiği radikal unsurlara alan açılmamış olacaktı" yönünde sözler kullandığı hatırlatılarak, görüşmede bu minvalde bir değerlendirmede bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, şöyle konuştu:

"Yok, bu ölçüde girmedik. Ama dün SETA araştırma merkezinde, düşünce kuruluşunda, bugün de yüzyılı aşkın faaliyetini sürdüren Carnegie Endowment kuruluşunda çok sayıda gazetecinin ve bu işe ilgi duyan, meraklı insanların katıldığı bir toplantı yaptık. Takriben Carnegie'deki toplantı iki saat kadar sürdü. Hem Türkiye'nin iç politikası hem dış politikasına ait pek çok sorular vardı. Yani Suriye'de radikal dinci unsurlar, böyle bir tabir olduğu için ben de tekrarlıyorum, bunların varlığından rahatsız olunuyorsa bunların oraya niçin ve ne zamanda geldiklerine bakmamız gerekir. Muhalefetin güçsüz kalışı ve Esed rejiminin bir trajediyi daha da büyütmesi karşısında meydandaki alanı bunlar doldurdular. Yani Suriye'de yaşanan olaylara tepki gösteren demokratik ülkeler, Suriye'de bu boşluğu kendiliğinden doldurabilselerdi bu unsurların Suriye'ye gelmesi ve bu şekilde rahatsız edecek birtakım çalışmalar içinde olması mümkün olmayacaktı. Bu konuda hemfikiriz. İsimlerini vermiyorum ama herkes bildiği için, bu unsurların nereden desteklendiğini, nereden kaynaklandığını, Türkiye irtibatını iddia edenler varsa bunun kesinlikle doğru olmadığını elimizdeki istihbarat raporlarıyla ve hazırladığımız bazı bilgi notlarıyla kendisiyle paylaştım. Bu, konuşuldu. Kendisi Türkiye'nin bu konudaki tavrından kesinlikle emin. 'Esed gittikten sonra bunların işbaşında olacağı bir rejim mi' korkusuna karşı veya endişesine karşı ben bildiğim düşüncelerimi ifade ettim. Bunları da beraberce paylaşmış olduk."

Arınç, "Bu kaygı, somut bir şekilde görünüyor mu?" sorusuna, "Bu, her yerde görülüyor çünkü Rusya'da Sayın Başbakanımızın Putin ile yaptığı toplantıda da Sayın Putin'in sözlerinden bu endişenin onlarda da var olduğu anlaşılıyor" yanıtını verdi.

ABD Başkan Yardımcısı Biden'in düşüncesini samimi kabul ettiğini belirten Arınç, "Biz, Suriye'deki farklı farklı etnik grupların, farklı inanç gruplarının bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlikte yaşaması gerektiğini, Şiilerin Sünnilere, Sünnilerin Şiilere, Nuseyrilerin bir başkasına karşı tercih sebebi olmayacağını, öyle bir anayasa, öyle bir yönetim, öyle bir parlamento gerçekleşmeli ki herkes kendini rahatlıkla ifade edebilsin, bu farklılıkları bir arada tutabilecek bir yönetim ortaya çıksın. O kesinlikle korkulan insanlar olmayacak. Bu, Suriye'nin kendi tercihi olacak diye ben şahsen kendi düşüncelerimi ifade ettim" ifadesini kullandı. 

-"Hükümetimize olan güvenlerinin tam olduğunu ifade ettiler"

Görüşmede sadece dış politikaya ilişkin değerlendirmeler yapılmadığını dile getiren Arınç, şöyle dedi:

"Hükümetimize olan güvenlerinin tam olduğunu ifade ettiler. Şahsımızla ilgili düşüncelerinin olumlu olduğu söylediler, yani biz hükümetin bir parçasıyız, farklı değiliz. Ben, Türkiye'nin sadece bu konularla değil ama ikili ilişkilerimizin de güçlendirilmesi gerektiğini söyledim çünkü aramızdaki ticaret hacmi 20 milyar dolar civarında. Bunun 5 milyarı bizim ihracatımız, hemen hemen 15 milyarı ithalatımız. Halbuki potansiyel çok daha yüksek. Esasen daha önce geldiğimizde de AB ve Amerika ile ilişkiler konusunda, Türkiye'nin de bu ticaret antlaşması içerisinde yer alması gerektiği konuşulmuştu. Onun çalışmaları devam ediyor. Biz, daha çok satmak ve daha çok almak ve ilişkilerimizi bu ölçüde güçlendirmek istiyoruz."

-"Çin'e verilen ihale, Türkiye'nin çıkarlarına uygun olduğu için verilmiştir."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'nin uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesinde Çinli firmayla sözleşme görüşmelerine başlamasının Biden ile görüşmesinde gündeme gelmediğini belirterek, şunları kaydetti: 

"Daha önce farklı noktalardaki insanların bu konuyu gündeme getirdiklerini biliyorum. Bu konuda Türkiye'nin tercihine herhangi bir itirazları yok. Sadece NATO ittifakı içerisinde bu ittifakın bir gereği olarak iyi bir entegrasyon yapılabilecek bir savunma sisteminin daha uygun olduğunu ifade etmişlerdir. Biz, onlara karşı da söylüyoruz. Çin'e verilen ihale, Türkiye'nin çıkarlarına uygun olduğu için verilmiştir. Bunu, Başbakanımız da ifade ediyor. 10 tane firma teklif verdiler ama 10 milyar dolardan başlayıp en az 4,5-5 milyara kadar inenler oldu. Oysa Çin'in teklifi 4 milyar doların altındaydı. İkincisi de ortak bir teknoloji transferinin, ortak bir üretimin yapılabileceği konusu gündemdeydi. Oysa diğerleri hem daha pahalı teklif verdiler hem de ortak üretime ve teknoloji transferine imkan tanımadılar. Çin'le başladığımız bu süreç sonuçlanmış değildir, daha işin başındayız, daha görüşmeler yapılacak, kesin bir anlaşmaya belki ondan sonra varılacak. Bu noktadayken teklifler revize edilebilir mi, Çin'le nihai anlaşma başarılabilir mi? Onun da görüşülmesi lazım. Çok rahat ifade etmeliyiz ki biz, ticari bir işin içerisindeyiz. Ticari işte de belki tercihimiz hiç aklımızda yokken Çin değildi ama baktığınız bir zaman ihale sürecinde sizin çıkarınıza uygun olan bir şeyi kabul edebilirsiniz. Ona anlayış gösterebilirler, gösteriyorlar da nitekim. Kaldı ki biz, NATO içerisindeki sisteme zaten entegreyiz. Şu anda patriotlar konusunda NATO görevini yapmıştır, bunların devam edeceği de kararlaştırılmıştır ama bu füze sisteminin NATO'ya entegrasyonunun mümkün olabileceği söylendi. O, olabilir mi, olmayabilir mi? Olabiliyorsa zaten mesele yok. Olmuyorsa da o sistemin bir parçası oluruz, NATO ittifakı içerisinde ama ayrıca tercihimiz bu olmakla birlikte ayrı bir sistemi kullanma imkanımız olabilir çünkü geçmişte bazı NATO üyesi ülkeler, başta Rusya olmak üzere başka ülkelerden de füze dahil silah alımlarını yapmışlardır."

 



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:38
Güneş 06:12
Öğle 13:08
İkindi 16:53
Akşam 19:55
Yatsı 21:22
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14