Öcalan'dan BDP'ye Gezi Parkı fırçası

DTK Genel Başkanı Ahmet Türk: Devlet son 30 yılda Kürtleri o kadar canavarlaştırdı ki, halkın algısının değişmesi de zor. Fakat özellikle Gezi olaylarından sonra tarafların birbirini en azından anlamaya çalıştığını gördüm. Gezi'yi iyi okumak gerekir. Hatta Öcalan bu konuda bizi eleştirdi.

Manşet 29.07.2013, 11:59 29.07.2013, 12:22 Emre
Öcalan'dan BDP'ye Gezi Parkı fırçası
 Ezgi Başaran'ın röportajı...

DTK Genel Başkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk geçen hafta Selahaddin'de toplanan Kürt Ulusal Kongresi'nin hazırlık komitesindeydi. Kürtlerin yıllardır beklediği bu kongre 1 ay sonra Suriye, İran, Irak ve Türkiye'den temsilcilerin katılımıyla yapılacak. Barzani, PYD Başkanı Salih Müslim ve Sabri Ok, Ronahi Serhat gibi PKK temsilcilerinin bulunduğu hazırlık komitesinde neler konuşulduğunu, çözüm sürecini tehlikeye atanları ve Gezi olayları Ahmet Türk'e soruldu.

* Ulusal Kürt Konferansı'nın hazırlık komitesinde nasıl bir yol belirlendi, en önemli cümle neydi? 

‘Ortadoğu'da kazanın kaynadığı bir süreçte Kürtler ne yapmalı, ne yaparsa demokrasiye ulaşır' temel soruydu. Yaşadıkları ülkelerde Kürtler kendi geleceklerine karar verir konuma nasıl gelebilir denildi. Yine barışçıl bir dil öne çıktı bana kalırsa. Birlikte yaşadığı halklarla eşit ve adil bir yaşamı nasıl gerçekleştireceğini araştırmak derdi çünkü. 

Kimin nerede yaşayacağına Suriye, Irak, İran ve Türkiye Kürtleri bir araya gelerek mi karar verecek bundan böyle? 

Bu bir kongredir, elbette birlikte tartışılır ama Kürdistan'ın 4 parçası bir araya geldi gibi yorumlamamak lazım. Çünkü herkesin geleceği biraz da içinde yaşadığı ülkeye bağlı, kimsenin farklı bir derdi yok. Ama birbirimizin gelecek hayallerine nasıl katkı sağlayabileceğimiz de böyle bir konferansın önemli bir konusudur tabii. 

Teker teker üstünden gidelim mi… Suriye, Irak, İran ve Türkiye'deki Kürtlerin gelecek tahayyülleri nasıl? 

Suriye Kürtleri demokratik bir Suriye'de bir statüye sahip olmak istiyor. Bunun demokratik otonomi mi federasyon mu olacağı biraz da Suriye'nin akıbetine bağlı. Bunu Suriye'den kopma şeklinde yorumlamamak lazım. Irak'taki Kürtler şu andaki statüyü muhafaza edip, anayasal güvence bakımından geliştirmeyi istiyor. Türkiye'ye gelirsek… 30 yıllık bir savaştan ve bilinçlenmeden sonra Kürtler eşit yurttaşlık temelinde bir yaklaşımın ortaya çıkmasını istiyor ve Türklerle birlikte yaşamayı esas alıyor. 

Bu esasın içinde statü yok mu? 

Türkiye devletinin Kürtlerin bir halk olduğunu anlaması ve ona göre siyaset oluşturması gerek. Eğer böyle yaparsa, Kürtlerin kendi bölgesinde yönetime katılması, bölgenin şu andaki gibi tamamen merkezden yönetilmemesi lazım. Elbette Kürtler kendilerini artık demokratik, özerk bir yapıda görmek istiyor. Türkiye'de de böyle. Bunda ne var… 

Bu konuda Türkiye devletiyle anlaşamıyorsunuz… 

Anlaşamadığımız bir bu olsa… Bu taleplerimizden sadece biridir. Ve eğer Türkiye devleti Kürtlerin bir halk olduğunu kabul ederse, bu bir problem olmaz. Yani bugün Kürtler bir statü istiyor ama yarın diline, kültürüne saygı gösterildiği zaman belki de farklı bir anlayışla bu kucaklamayı sağlayabiliriz. Bu da mümkün ama Kürtlerin statü talebini de Türkiye'yi bölmek olarak görmemek lazım. 

Öcalan 1990'ların ortalarından beri özerklik türü statülerden çok Ortadoğu'daki Kürtlerin bir konfederalizm mantığında yaşamasını önermiyor mu? 
Öcalan'ın önerdiği aslında sadece Kürtlerle ilgili değil Ortadoğu'nun tüm halklarının Avrupa Birliği'ndeki sisteme benzer bir sistemle yaşaması. Bu Ortadoğu'daki savaşı, kini, öfkeyi sonlandıracak bir proje ve elbette bunun içinde Kürtler de var ama sadece Kürtler yok. Ben 1993'ten beri Sayın Öcalan'ı tanırım. Milliyetçi damarla bir halkı bir yere taşımanın tehlikesini o zamandan beri söyler. Bizim için önemli olan halkların bir arada yaşamasını sağlayacak iradeyi oluşturmaktır der. Son sürece yaklaşımında da onu görüyorum. Halklar arasındaki gerginliği sona erdirmek, demokrasiye ulaşmak için bir yol haritası sundu. Ve belki de kendini riske atarak bu süreci götürdü. 

Niye riske attı? 

30 yıllık bir çatışma ve kırılmadan sonra Kürtlerin taleplerini belki de asgariye indiren bir yaklaşımı ortaya koyması, barış için kimi fedakarlıklarda bulunması Kürtlerde zaman zaman tepkilerin gelişmesine de sebep olabilir. O nedenle risk diyorum. 

Öcalan Kürtlerin taleplerini asgariye mi indirdi? 
Asgariye indirmenin ötesinde sorunun çözümüne katkı sunacak bir yaklaşımı benimsiyor. Ölümlerin önüne geçmek için elinden geleni yapıyor, onu söylüyorum. Elbette ki Kürtlerin taleplerinden asla ve asla vazgeçmez. Ama bu taleplerin gerçekleşmesi için pazarlıklardan çok halkların birbirini anlayabileceği bir yaklaşımın ortaya çıkmasını önemsiyor. 

Kürtler bu yaklaşıma ne diyor? 

Ben Kürtlerin Öcalan'ı çok iyi anladığını düşünüyorum. Tabii ki bazı radikal ve bugüne kadar hiç bir bedel ödememiş insanlar eleştiri getirebilir. Normaldir çünkü onların tuzu kurudur. 

Türkiye kamuoyunun son zamanlarda Kürt sorununa bakışında olumlu bir fark görüyor musunuz? 
Devlet son 30 yılda Kürtleri o kadar canavarlaştırdı ki, bu politikasını değiştirmediği sürece halkın algısının değişmesi de zor. Fakat özellikle Gezi olaylarından sonra tarafların birbirini en azından anlamaya çalıştığını gördüm. Eskiden Diyarbakır'a gaz atıldığında, TOMA'lar insanların üstüne yürüdüğünde kimse aldırış etmiyordu. Şimdi İstanbul'un ortasında bu yaşanınca dediler ki, bize burada bunu yapıyorlarsa Diyarbakır'da Kürtlere kimbilir neler yapıyorlar. Bunun denmesi çok önemlidir, o nedenle Gezi'yi iyi okumak gerekir. Hatta Öcalan bu konuda bizi eleştirdi. 

Nasıl eleştirdi? 

Gezi'yi iyi takip edemediniz dedi. Elbette o da bazı siyasi partilerin, Ergenekon türünden güçlerin oraya konmak istediğini gördü fakat sonuç itibariyle Gezi'deki halk bunlara pabuç bırakmadı, önemli olan da budur. Öcalan bu süreci çok yakından izledi ve bizi o manada eleştirdi. 

BDP olarak, hükümeti kızdırırsak çözüm süreci zora girer, en iyisi biz bu Gezi olaylarına fazla girmeyelim dediniz mi? 
Asla böyle düşünmedik. Ama CHP gibi de genel başkanıyla oralarda boy göstermeyi, halk hareketine gölge düşürmek olarak gördük ve yapmadık. Yoksa biz barış istiyoruz diye hükümetle birleşmiş değiliz. Asla böyle anlaşılmasını da istemeyiz. Barışın önünü tıkamıyoruz ama muhalefetimizi yapıyoruz. Bize bu konuda haksızlık yapılıyor. 

Bu süreçte kimi kesimlerle ilgili hayalkırıklığı mı yaşıyorsunuz? 

Biz bu ülkede birlikte yaşayacaksak, Türkiye'deki soldan kopuk olmayı istemeyiz. Yalnız yoksulluğun bu derece, emeğin bu kadar yoğun olduğu bir ülkede sol siyasetin aldığı oy oranına bakıp solun biraz özeleştiri yapması lazım. Ben yıllar içinde saatlerce Berberileri anlatıp, iş Kürtlere gelince ‘Kürt yoktur' diyen çok solcu gördüm. O yüzden barış sürecindeki tavırları olumlu bile buldum. Solun bu süreçte bize desteği de giderek artıyor. Ne aldınız da hemen silah bıraktınız diyen bazı kalemlere ise şunu söylemek isterim: Bizler çok bedel ödediğimiz için sabırla bekleyebiliyoruz ve yine bedel ödediğimiz için sizin bu yaklaşımınız bize lükstür. 

Çözüm sürecinde ilerlemek için hangi hukuki değişikliğin yapılması sizin için olmazsa olmaz? 

Dürüst olmak gerekirse hükümet ne zaman hangi adımı atacağını bizimle paylaşmıyor. Bizim taleplerimiz ortadadır: Anadilde eğitim, eşit yurttaşlığın anayasada güvence altına alınması ve yerel yönetimlerin işleyişinin yeniden düzenlenmesi. Şimdi hükümet seçim barajını kaldırmayacağını söylüyor, bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır bilmiyorum. Barajın altında kalsa da partilere maddi yardım yapılacakmış, bu bir tuzak. Biz BDP olarak bağımsız giriyoruz çünkü baraj var. O zaman bize yine maddi yardım yok. 

Bu süreçte asıl muhattap konumunda Kandil ve İmralı'nın olması BDP'yi yıprattı mı sizce?

Bu tür müzakerelerde ön şart koşulmaması gerekir ama hükümet önce silah, önce geri çekilme dediği için doğal olarak PKK öne çıkıyor. Şunu da unutmamak gerek; Kürt siyasi hareketi biraz da PKK etrafında şekillendi. Yani önce PKK vardı. Siyasi partiler ondan sonra oluştu. Halbuki çoğu yerde öyle değil, mesela Afrika'da önce siyasi parti vardı, silahlı örgüt onlardan doğdu. Bizim durumumuz biraz Sinn Fein-IRA örneğine benziyor. Geçtiğimiz hafta onlarla buluştuğumuzda ben özellikle sordum: ‘Bugün asıl söz sahibi kim, IRA mı Sinn Fein mi?' Sinn Fein'i öne çıkarmak istediklerini söylediler. Barış sürecinin bu ilk adımları geçildikten, hukuki kısımlara gelindikten sonra BDP'nin rolü artacak, şüphe olmasın. 

‘Suriye Kürtlerini dışlarsanız, buradaki Kürtleri kaybedersiniz'

Hükümet sizle birşey paylaşmıyorsa, çözüm sürecinde ne olup bittiğini kim biliyor? 
İmralı'da bir çok konunun konuşulduğuna inanıyorum. Elbette ortada yazılı bir mutabakat yoktur ama anlaşılmıştır. Fakat Kürtler'de son dönemde uyutuluyor muyuz, seçim hesabı yapıyorlar gibi şeyler başladı tabii. Ben bizim bazı gençlere de kızıyorum. Örneğin halk bu durumu protesto etmek için toplanıyor, iki tane genç maskeleri takıp havaya ateş açıyor. Olmaz. O zaman kendi halkının demokratik ifadesini kısıtlıyor, önüne geçiyorsun. Bunu nasıl onlara anlatmaya çalışıyorsak, hükümete de adım atmadığın zaman gerginlik oluyor diyoruz. Barajı kaldırmayalım, yerel yönetimlerle ilgili proje sunmayalım, anadilde eğitimi düşünmeyelim, peki barışı nasıl sağlayacaksınız? Bunların üstüne Suriye'yle ilgili tavır da işlerimizi çok zorlaştırıyor. 

Türkiye'nin Rojava'daki özerk Kürt bölgesiyle ilgili tavrından mı söz ediyorsunuz? 

Evet. Bu tavrı da ‘Biz PYD'ye karşıyız, Kürtlere değil' diyerek geçiştiremezsiniz. Çok açık söylüyorum, Suriye'deki Kürtlere böyle davranırsanız, kucaklamaz dışlarsanız, Türkiye Kürtlerini tamamen kaybedersiniz. Halkın sabrı tükeniyor çünkü neredeyse hepsinin Suriye'de bir akrabası var. Bir çok aşiretin yarısı bizim tarafta yarısı Suriye'dedir. Oradaki halka zulüm ediliyor ve onlar da kendini korumak için bir güvenli bölge oluşturuyor ve evet özerk bir statü istiyorlar. Bu Türkiye için avantajdır, tehdit değil. Onun yerine komşumuz El Kaide mi olsun? Ceylanpınar-Kızıltepe yolunda bir araba devrildi, içinde 6 kişilik grup... Türk ordusunun üniformasını giymiş ama hepsi Arap. Biz ise tıbbi yardım yapılsın diye 2 ambulans getirmişiz Avrupa'dan, iki insani koridor açılmasını istiyoruz Afrin-Kobanin'den ve Nusaybin'den. Anestezi olmadan ameliyat yapılıyor düşünün. Ama devlet izin vermiyor, ambulanslar bekliyor. Şimdi buna ne denir? Türkiye devletine anlatamadık: ‘Dünya'daki tek ve en iyi dostunuz Kürtler.' Bu eziyet niye?,
Radikal



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 19 Mart 2024
İmsak 05:37
Güneş 07:02
Öğle 13:17
İkindi 16:40
Akşam 19:22
Yatsı 20:41
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13