Güneydoğu kana bulandı.34 kişi yaşamını yitirdi!

Güneydoğu’da arazi kavgasından dolayı onlarca kişinin hayatını kaybetti.Arazi kavgalarından dolayı çıkan çatışmalar gözleri bölgeye bir kez daha çevirdi. Bölgede son dönemlerde yapılan toplulaştırma çalışmalarıyla kavgaların arttığı belirtiliyor.

Manşet 26.08.2013, 11:30 26.08.2013, 15:27 Emre
Güneydoğu kana bulandı.34 kişi yaşamını yitirdi!

 Güneydoğu’da katliama dönüşen arazi kavgalarında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onlarca kişinin yaşamını yitirmesi gözleri uzun yıllardır süren ancak bir türlü çözülemeyen arazi davalarına çevirdi. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin başta olmak üzere bölge genelinde dededen toruna devrolan arazi davaları ile son dönemlerde yapılan toplulaştırma çalışmaları aile kavgalarını arttırdı. Bölgede mal paylaşımında kadınların hakkına düşen arazi ve mülkleri ise erkekler zorla gasp ediyor.

Toprağa dayalı üretim ilişkilerinin hala güçlü olduğu Güneydoğu bölgesinde, uzun yıllardır görülmeyen toprak kavgaları yeniden hortlamaya başladı. Daha önce devletin sert eli, ardından örgüt korkusu nedeniyle sorunlarını öteleyen aileler, çözüm süreci ile birlikte toprak için yeniden silaha sarıldı. Son bir ay içinde Diyarbakır’ın Silvan, Bismil, Hazro, Lice, Ergani ilçeleri ile Batman ve Muş Bulanık’ta arazi çatışmalarında çocuk ve kadınların da içinde yer aldığı 34 kişi öldü 50 kişi ise yaralandı.

Tapusu bana ait

Diyarbakır’da ailesinden geçtiğimiz hafta 8 kişiyi kaybeden Hasan Üstün, bölgede kanunun hiçe sayıldığını ve gücü elinde bulunduran kişilerin arazileri gasp ederek işlediğini ileri sürdü. Devletin bu çevrelere karşı gücünü göstermesini isteyen Üstün, “Tapusu bana ait araziler işgal edildi, hak arama isteğimize katliamla yanıt verildi” dedi. Üstün, şöyle konuştu: “Ben 32 yıldır köyde yaşıyorum. Sorunları çözmek için diyalog yöntemini uyguluyorsun, bazen tıkanıyorsun. Arazimi işgal edenlerle her yıl sorunlar yaşıyordum. Devlete başvurdum, ancak sonuç almadım. Benim de yaşama, malımı yemeye hakkım var. Toplulaştırma çalışmalarında güvenlik gücü mutlaka yer almalı. Geçmişte bölgemizde bir uzman çavuş gelip, o köyde istediğini yaptırırdı. Bölgede otorite boşluğu var. Şu anda bir barış ortamı var. Çatışmalar kesildi, 7 aydır tek bir insan ölmedi. Bundan yararlanan insanlar şimdi bunu bir boşluk olarak değerlendirip zorla arazilere el koymaya çalışıyor.”

Neden toplulaştırma

Aile çatışmalarına yol açan nedenlerin başında son yıllarda uygulamaya geçirilen toplulaştırma çalışmalarının geldiğini belirten Üstün, “Bölgede yaşanan bütün sıkıntılar, arazilerin toplulaştırmasından kaynaklanıyor. Arazilerinin toplulaşması yeni mal sahipleri ortaya çıkartıyor. Hak sahibi olanlar ise yeterli anlamda haklarına sahip olamıyor. Bu çalışmayı özel firmalar yapıyor ancak bana göre eksik bırakılıyor. Köylerde inceleme yapan personel, önce hak  iddiasında olanlar arasında uzlaşma yoluna gidiyor. Zaten en büyük sorun da buradan kaynaklanıyor. Arazi toplulaştırma çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yapılmasını istiyorsak, bu işlemi yaptırım gücü olanların yapması gerekiyor. Örneğin bir ilçenin kaymakam ve jandarma komutanı bu çalışmada yer almalı. Bunu yaparken de hak ve hukuk çerçevesinde yapılması lazım. Kimin arazisi varsa zaten bellidir. Şu an uydu sisteminde Türkiye’de kaç milyon arazi ekiliyor bilinmektedir. Tarım Bakanlığı destekleme ödemelerinden yola çıkarak arazilerin kime ait olduğunu biliyor. Bilinmesine rağmen hisseler neden ayrılmıyor? Bunu yapmayarak ne amaçlanıyor, bilmiyorum. Bu yapıldığı takdirde kan davaları da biter” dedi.

‘8 canım gitti’

Arazi anlaşmazlığı yüzünden yaşanan ölümlerin bölgenin acı bir gerçeği olduğunu ifade eden Üstün, şöyle devam etti:
“Ben, 8 can verdim. Son bir ay içerisinde bölgemizde 35 insan arazi anlaşmazlığı yüzünden öldürüldü. Önlem alınmazsa bu sorun gittikçe büyür ve daha çok ölümlere neden olur. Bu da toplumda infiale yol açar. Çok büyük sıkıntılar yaşanacak. Arazi toplulaştırma çalışmaları için bölgeye yaptırım gücü olan kişilerin gönderilmesi gerekiyor. Kimin haklı, haksız olduğu daha net ortaya çıkar. Devletin kanunlarıyla yaşıyorsak, devlet bizim canımızı, malımızı korumak zorunda. Benim, malım ve canım gitti. Ailem o gün çaresizlikten dolayı araziye gitti. Arazisine sahip olmak için gittiler, kimseyi öldürmek için gitmediler.”

‘Arazime giremiyorum’

Diyarbakır’da uzun yıllardır toprağa bağlı üretim yapan bir çiftçi ise tapulu arazilerinin büyük bölümüne giremediğini, ileri sürdü. Yıllardır çalmadık kapı bırakmadığını ifade eden güvenlik nedeniyle ismini dahi veremediğinden yakınan çiftçi, “Uzun yıllardan beri arazimi süremiyorum, köylüler tarafından işgal edilmiş durumda. Ben sürmek istersem ya ben onları, yada onlar beni öldürür. Tapu bana ait olmasına rağmen arazime adım bile atamıyorum. Aile fertlerimi belaya sürüklemek istemiyorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir konuşmasında, tarım reformu yapılacağından söz etti. Bu beni çok umutlandırdı. Ancak bu henüz gerçekleşmedi” dedi.
Başka bir mağdur toprak sahibi ise, “Bölgemizdeki arazi sorunlarının çözümünde devlet etkili yöntemleri devreye koymalı. Hak gaspı bir çok yerde ve değişik şekilde ortaya çıkabiliyor. Kadınlarımızın hakkına düşen araziler erkekler tarafından onlara verilmiyor. Miras yoluyla hak kazanan kadınlar, haklarını alamıyor. Arazi mafyaları, işgalciler bu işe izin vermiyor” diyor.

Mağdur kadınlardan biri ise Milliyet’e şunları anlattı: “Babam öldükten sonra kardeşlerime çok yüklü miktarda miras kaldı. Yaklaşık 50 yıldır kardeşlerim beni babamdan kalan haklardan uzak tutuyor. Çok sayıda köy ve iş merkezleri, büyük yatırımlar olmasına rağmen benim hakkımı vermiyorlar. Tapuda üzerime kayıtlı olmasına rağmen ben hakkımı alamıyorum. Tapum var ama arazimi ekemiyor, kiraya veremiyorum. Arazi ve gayrimenkullere ortaklığım kabul ediliyor. ‘Senin de payın var’ deniliyor. Ancak bunlar hakkında hiçbir tasarrufum yok. Babam, kardeşim ve çocuklarının üzerine olan tüm mallarda hakım var. Ancak bana yansıyan bir gelir  yok. Bölgede yaşanan bu katliamların sebebi kadın hakkını vermeyen insanlardır.”



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:25
Güneş 06:02
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:02
Yatsı 21:32
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14