Müziğimiz de coğrafyamız gibi kontrast !

İskender Paydaş yeni albümü “Zamansız Şarkılar II”yi yayımladı. Paydaş'ın müzikte yakalamaya çalıştığı hayat. O yüzden bastığı her akorun, vurduğu her davulun bir sebebi ve karşılığı var. Müziğinde de zıtlıkları seviyor, “ne de olsa bizim coğrafyamız tamamen kontrastlardan oluşuyor” diyor. Tek derdi her defasında dahi iyi müzik yapabilmek...

Kültür-Sanat 21.10.2014, 23:43 21.10.2014, 23:49
Müziğimiz de coğrafyamız gibi kontrast !

 İskender Paydaş'ın besteci, aranjör ve prodüktör olarak pek çok klasikleşen şarkının altında imzası var. Paydaş bir süredir de kendi albümlerini yapıyor. “Zamansız Şarkılar” serisinin ilki de bu fikirle 2012'de yayımlanmıştı. Şimdi serinin ikincisi geldi. İlki gibi bu çalışma da çok başarılı. Bu albümde Paydaş”a Tarkan, Şebnem Ferah, Sıla, Nazan Öncel ve Atiye gibi özel isimler eşlik ediyor.

- “Zamansız Şarkılar” aslında tam zamanında bir albümdü. Şimdi de ikincisi geldi. Bu süreç nasıl işledi?

Evet tam “zamanında” geldi ilk albüm. İkinci albümün zamanı konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim, biraz uzun sürdü ama güzel oldu. İlk albümde sevilmiş şarkıları farklı yorumlarla farklı bir yere getirdik. İkinci albümde olan şarkıların bazıları ilk albümden zaten, o albüme girmemiş ama kayıtları tamamlanmış şarkılar. Üstene daha sonradan Tarkan ve Sıla dahil oldu. Yeni şarkılarımızı da bitirdik. Bu süreç üçüncü albüme kadar gidecek ve seri tamamlanmış olacak.

-Bir de 90'lar sizden çok şey öğrendi. Uzun süre işin mutfağında gizli bir kahraman olduktan sonra şimdi nasıl hissediyorsunuz ?

Aslında işin mutfağında gizli bir kahraman gibi hissetmedim kendimi. 80'li yıllardan beri sahnelerde özellikle Kayahan'la, sonra da Mirkelam'la beraber gözönündeydim, kliplerdeydim. Stüdyo ve prodüksiyon dünyasında kalmayı da ben tercih ettim. 90'lı yılların sonu 2000'li yılların başından beri kendi albümlerimi yapma fikrim vardı, sürekli erteliyordum, sonunda yaptım.

-Albüm için şarkıları nasıl seçtiniz?

Öncelikle şarkıları seçtim, sonra o şarkıları seslendirecek şarkıcıları. Bunlar varolan şarkılar için geçerli. Fakat “Zamansız Şarkılar 2” albümünde bir farklılık var. Sıla ile bir şarkı yapmaya karar verdik ve şarkıyı beraber yaptık. Onun söz yazarlığı ve sesi, benim besteciliğim ile biraraya geldi. Keza Tarkan da kendi bestesi ve sözü ile geldi “böyle bişey yapalım mı?” diye. O noktada ben aranjmanla işin içindeydim. Bir de Nazan Öncel kendi sözüyle bestesiyle geldi. Bu noktada o sanatçılar ve şarkılar kendi kendilerini seçti. Diğer şarkılarda önce şarkıya karar verip sonra o şarkıyı kimin söyleyebileceğini düşünüp teklifleri bu şekilde götürdüm.

-Bu arada albümde Tolga Burkay var, bilenler hatırlar özel bir müzisyendir.

Tolga Burkay ile tanışmam geçen sene bu vakitlere denk geldi. Yeni albüm çalışması için bazı şarkılar yapmıştı, onları dinledik, ne kadar derli toplu söz yazdığını, ne kadar enteresan bir sesi olduğunu fark ettim. Bir yandan Tolga'nın albümü için de çalışıyoruz. Bana göre döneminin yeni Bülent Ortaçgil'i. Bu albümde olması da bu yüzden önemli

. -Müziğinize kim eşlik ederse etsin müziğin bir parçası, enstrümanı gibi geliyor kulağa.

Böyle duyuluyorsa amacıma ulaşmışım demektir. Ben müziğe bakarım, kimin söylediğine, kimin neyi nasıl dinlemesi gerektiğinden çok müziğin geneliyle derdim. Kompozisyon da budur. Davulun, trampetin, solistin, gitarın bir vuruşu benim için aynı değerdedir.

-Aranje denince ilk akla gelen isimsiniz. Aynı malzemeden herkes farklı lezzette yemek yapabilir ama sizin eliniz değince işler değişiyor ve dinleyici hemen tanıyor müziğinizi , bunun sırrı nedir?

Ben müzik yaparken müziği müzik diye görmem, hayat gibi görürüm. Müzikte gördüğüm insani tavırlardır. Müziği müzik gibi görmeden sembollerle yapmak belki de bu işin sırrı. Anlatması kolay değil ama vurduğum her davulun, bastığım her akorun bir sebebi, hayatta bir karşılığı var. Bunları doğru düzgün biraraya getirince hayatın simülasyonunu kurmuş gibi hissediyorum, belki de bir nevi sinema filmi ortaya koyuyorum.

- Müziğinizde belirgin bir kontrast var, zaten çok boyutlu olmanız müziğinizi herkese ulaştırıyor. Peki, müzik yolculuğunuzda kendinizi nerede görüyorsunuz?

Evet kontrastları seviyorum, çünkü öyle bir dünyada yaşıyoruz. Bizim topraklarımız, coğrafyamız tamamen kontrastlardan oluşuyor. Daha önce de söylediğim gibi müzik yalnızca müzik değil. Hayatın kendisini müzikleştiriyoruz. Davranışları, yaşadığımız ortamı... Bu zenginliği doğru kullanmak gerekli, bir de birbirlerine çok bulaştırmamak. Bu çok boyutluluğun içersindeki farklı akımları, farklı davranışları, farklı müzik tarzlarını birbirine karıştırmadan denge içinde, uyum içinde kullanmak gerekiyor. Derinlik böyle geliyor. Kendimi nerede gördüğümle ise çok ilgilenmiyorum, yapmaya çalıştığım şey olabildiğince daha iyi müzik

. -Vokale geçmeyi düşünüyor musunuz?
Albümlerimde pek çok back vokali yapıyorum. “Haşa" da ve “Yetmez”de mesela, “Gemiler”de ise epey var. Back vokal olarak devam ediyorum şu an. Elbette ısrar edenler çok. Böyle iyiyim, ilerde birden söylemeye başlayabilirim, bilmiyorum.

-Tarkan ile yollarınız nasıl kesişti?
Nefis bir ortaklık olmuş. Müzik yaparken büyük zevk alıyoruz. Tarkan'la daha önceden tanışıyoruz ilk çalışmamız yıllar önce bir Nazan Öncel projesinde olmuştu. Bir de zamanında Mirkelam ile yaptığımız “Her Gece”de bize vokal yapmıştı. Nazan Öncel'in “Hadi O zaman” parçasını çalışırken ne kadar güzel çalıştığımızı anladık, Tarkan da aranjman ve stüdyo tarafına çok meraklı. Bunu güzel götürüyor, çok keyif alıyor. Şarkıyı beraber çok iyi bir noktaya getirdik, çok geliştirdik.

- “Hop De” güçlü bir şarkı ama gücü duruluğundan... Temiz ve vurucu. Sizde ki karşılığı nedir?

Evet güzel tespit. Tarkan'la birbirinden farklı müzikal yaklaşımlarımız var. Tarkan bir şarkıda gücü yakalamak için farklı tekrarları kullanıyor, vokalini onlarca kanal üstüste söyleyebiliyor. Ben de tam tersine yalın bir tarza sahibim. Normalde bu ikisinin birbiriyle uyuşmaması lazım fakat biz bunları biraraya nasıl getiririz diye çok uğraştık. Hedefimizde şu an olduğu gibi sözlerin hızını ön plana çıkaracak ve hızı kesmeyecek derecede vurucu, gitarların davulların güzel çaldığı bir müzik vardı. Birimiz siyah, birimiz beyaz ama asla kavga etmeden çok güzel bir gri yaptık. Yola da devam etmeyi düşünüyoruz.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 15 Nisan 2024
İmsak 04:46
Güneş 06:18
Öğle 13:09
İkindi 16:52
Akşam 19:51
Yatsı 21:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Fenerbahçe 32 85
2. Galatasaray 31 84
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Alanyaspor 31 42
10. Antalyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 29 50
6. Bodrumspor 29 48
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 29 40
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 29 31
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 30 44
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 31 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Real Betis 31 45
8. Valencia 30 44
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 30 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14