İşte mutlu çiftlerin 20 sırrı..

Gelin birlikte inceleyelim.. Mutlu bir birliktelik kurmak için önemli bazı kriterler vardır çiftleri birbirine bağlayan. İşte o özellikler..

Kadın 09.06.2015, 16:59 09.06.2015, 17:03 Emre
İşte mutlu çiftlerin 20 sırrı..

Duygusal yönelimler; beğeni, hoşlantı, sevgi, aşk, sevda ve kara sevda gibi hafiften şiddetliye doğru çeşitli isimler alırlar. Hoşlantı sıcak bir gülümseme, sevgi tatlı bir meltem, aşk ise şiddetli bir esintidir. Sevda fırtına, karasevda ise kasırgadır. Eğer bu kasırga da kişi bir rota belirleyebilirse, karaya çıkabilir, yoksa boğulup gitmesi işten bile değildir.

Günümüzde hemen hemen her konuşmamızda yer alan aşk gerçekte ne anlama geliyor. Aşk ruh hali mi, duygu değişikliği mi veya sadece karşı cinse karşı duyulan heyecan mı? İlk görüşte aşk mümkün müdür yoksa aşk zamanla mı oluşur? Peki aşık olduğumuzu veya hissettiğimiz şeyin aşk olduğunu nasıl anlarız. Aşk sadece insanlara özgü mü yoksa tüm canlılar bu duyguları yaşar mı?

Öyle sanıyorum ki, aşk; beynimizin bedenimize sunduğu özel ve güzel bir şakadır. Kebabın Adanalısıdır yani acılısıdır. Sevginin acı ile harmonileştiği, yüreğimizde ulvileştiği duygudur aşk.

Tarihten günümüze hep merak konusu olan aşkı biraz daha derinden incelersek aşk şiirlere, filmlere kitaplara konu olmuş ve olmaya devam eden en büyük duygu durumudur. En duygulu şiirler, en anlamlı romanlar, en hisli besteler hep aşkın etkisiyle yapılmıştır. Evlilikler aşkların en güzel meyvesidir. Eğer bir aşk mutlu bir beraberlikle sonuçlanırsa hedefine ulaşmış demektir. Evliliklerde mutluluk sırlarını en özet haliyle şöyle sıralayabiliriz;

Enerjik olunuz

Psikoanalist Erich Fromm, sevgiyi, kişideki aktif ve üretici gücün kaynağı bir enerji olarak tanımlar. Bu nedenle birliktelikte enerjinizi sürekli taze tutunuz.

Sevginizi bitirmeyiniz

Pek çok araştırma aşkın ömrünün ortalama 2,5 yıl olduğunu söyler. Hatta kimi araştırmalarda bu 1 yıla kadar iner. Günümüzde biten birliktelikler ve gerçekleşen boşanmalar aşkın ömrünün olduğunu kanıtlar niteliktedir. Peki, ama hala elele tutuşan yaşlanmış ama gözlerinden aşkı okuyabildiğimiz kişiler, onların aşkı neden bitmemiştir. Aşkla gelen duygu tutku bitebilir mi ki, tutku bittiğinde aşk da bitiyor.

Burada önemli olan aşk bitse bile bunu sevgi ve alışkanlıklara dönüştürüp birlikteliğe devam edebilmektir. Çünkü aşkları ilk günkü tazeliği ile bir ömür boyu sürdürmek çok zordur. Psikolog Robert Sternberg’e göre aşk üç katmandan oluşur. Yakınlık, bağlılık ve tutku. Zamanla tutku kaybolsa bile yakınlık ve bağlılıkla evlilikler devam ettirilmelidir.

Ben değil, biz olun

Narsisizm, agresif tavırlar ve depresif mizaç; birlikteliklerin en önemli düşmanlarıdır. Evliliklerde ben değil, biz olmalıdır. Tek taraflı bencil davranışlar, ilişkiyi bitiren unsurlardır.

Hayal kırıklığından sakının

Belki de en büyük hayal kırıklığı bir hayalin gerçek olmasıdır. Bu nedenle evlilik hayalleri ile hayatlarını birleştirenlerin ilk heyecanları bir süre sonra sönebilir. Bu nedenle çeşitli paylaşımlar ve ortak etkinlik çabaları ile birliktelik heyecanını devam ettirmeye çalışılmalıdır.

Endorfin bağımlılığına dikkat

Evlilik öncesinde birçok ilişki yaşayanlarda ‘’endorfin bağımlılığı’’ gelişmiş olabilir. Eğer böyle bir durum var ise evlilikte zamanla ilk heyecanını kaybedip sıradan rutin bir hale dönüşebilir ve ilişkiler kopma noktasına gelebilir.

Bu nedenle evli çiftlerin mevcut endorfinlerinin sürekli diri kalması için, dağcılık, avcılık, çeşitli sosyal yardım çalışmaları, ekip halinde spor aktiviteleri, resim, müzik gibi çeşitli hobiler edinilmelidir. Çeşitli spor ya da sanat dallarında ortak zevklerin bulunup, bunlara yönelmek evliliğe müthiş bir dinamizm sağlar. Hayat arkadaşlığının yanı sıra ekip ve takım arkadaşlığı da gelişir.

Sorumlulukları paylaşın

Çiftler ev içinde ve dışında sorumlulukları eşit düzeyde paylaşmalı, ev işlerinin ve çocuk yetiştirmenin sadece kadına ait olmadığı bilinciyle hareket edilmelidir.

Aynı odayı paylaşın

Ev içinde bir tane tv olmalı ve çiftler aynı programları izlemeye gayret göstermelidir. Sosyal medya ortak kullanılmalı, çiftlerin birbirinden gizledikleri herhangi bir konu olmamalıdır. Farklı odalarda farklı televizyon ya da bilgisayarlarla zaman geçirmek, uzun vadede çiftlerin birbirinden kopmalarına ve uzaklaşmalarına neden olabilir.

İlişkinize zaman ayırın

Komşu ve akraba ziyaretlerine önem verilmeli. Her iki tarafın da aileleri dengeli olarak ziyaret edilmeli, aile bağları pekiştirilmelidir. Ayrıca zaman zaman dışarıda sinema, tiyatro, konser, piknik ya da akşam yemeği gibi etkinlikler yapınız. Yani ilişkinize zaman ayırınız.

Fırsat buldukça konuşun

Konuşan çiftlerde beraberlikler genelde sonlanmaya gitmez. Konuşmak, paylaşmak ve empati yapmak demektir. Böylece birbirlerinin arzu ve isteklerini, eksiklerini öğrenebilirler. Evliliklerde en önemli uyum, eğitim uyumudur. İlişkilerde eğitim düzeyinin birbirlerine yakın olmasına özen gösterilmelidir.

Anlayışlı olun

Kadınlar beyin yapısı olarak, erkeklerden daha fazla hassastırlar. Örneğin aşk acısı ve travması yaşayan kadınların üç beyin bölgesinde, erkeklerin ise bir beyin bölgesinde aktivite tespit edilmiştir. Kadınlar daha zor bağlanırlar ve daha geç unuturlar, aşk travmalarından çok daha fazla etkilenirler. Bu nedenle birlikteliklerde objektif ve doğal olmalı, kadınları incitecek davranışlardan uzak durulmalıdır.

Sabırlı olun

İlişkilerde az zamanda çok şey bekleme yanılgısına düşülmemelidir. Olgun bir ağacın habercisi olan fidanı meyvesiz diye kesmeye çalışırsanız hata edersiniz. İlişkilerde yaşadığınız zorluklar karşısında hemen pes etmeyiniz. Çocukken birkaç kez düştüğünüz için beşiğinize dönüp yürüme çabasından vazgeçseydiniz asla yürümeyi öğrenemezdiniz. Hiç düşmemeyi değil, düştüğünüz zaman kalkabilmeyi hedef alın. Yaşadığınız sorunları, başarısızlıklarınızı ve hatalarınızı öğrenme fırsatı olarak görün.

Bağışlayıcı olun.

İlişkinizde yaşadığınız problemler için geçmişe dönüp onları değiştirmeniz mümkün değildir. Evliliğinizin ya da ilişkinizin olumlu yönlerini ve size kazandırdıklarını keşfedebilirseniz, sorunlar yüzünden yaşadığınız acıları hafifletebilirsiniz. Eğer ilişkiniz geçmişte size zarar verdiyse, şimdi kendinizi ve eşinizi cezalandırmak niye?. Sizi yaralayan şeyleri bağışlayın ve kurtulun, onların giderek ağırlaşan yük olmasına izin vermeyin.

İlişkilerinizde cesaretli olun

Cesaret korkusuzluk değil, korkuya rağmen korkulan şeyin üzerine gidebilme gücüdür. Elbette ki her ilişkide sorunlar olacaktır. Sorunlarınızdan kaçmayın onlarla yüzleşin ve asla umudunuzu kaybetmeyin. Belki hatalar yapacaksınız ama yine de yılmayacak, pes etmeyecek ve zamanla büyüyen bir mutluluk kazanacaksınız.

Olumlu düşünün

Aslında düşüncelerimiz de atomlardan oluşan bir enerjidir. Olumlu düşünürseniz etrafınıza pozitif enerji yayarsınız. Siz cenaze evinde gülen bir insan gördünüz mü ya da komedi filminde ağlayan? Bu nedenle ilişkilerinizde sürekli iyimser olunuz. Pozitif tavırlarınız sadece ilişkinize değil, kademe kademe hayatınızın her alanına yayılacaktır.

Farkındalık geliştirin

Bazı insanlar olumlu ve yapıcı düşünceye sahip olsalar bile bu özelliklerini göstermede sıkıntı yaşayabilirler. Empati kurmaya çalışın meselelere birçok pencereden bakma alışkanlığı geliştirmeniz sizi daha onarıcı ve affedici bir tavra sevk edecektir.

İlişkinizi yormayın

Ne yazık ki, eşlerden her ikisinin de çalışıyor olması, evliliği yorgunluğa götüren bir faktör. Çalışan kadınların profesyonel alanda ve evinde iki farklı role sahip bulunması kendilerini ciddi anlamda zora sokuyor. Evine vakit ayırdığı zaman kariyeri tehlikeye giriyor. Kariyerine yönelirse evini ihmal ediyor. Dolayısıyla her iki yönde de başarı sağlamakta güçlük çekiyor. Nitekim çalışan bayanlarda boşanma oranları, çalışmayanlara göre altı kat daha fazla. İlişkinin mutlu yürümesi açısından, çalışan kadına, ev işlerinde erkeğin yardımcı olması şart.

Eleştirilere dikkat

Eleştirileri ve önerileri sen odaklı değil, ben odaklı yapmalıdır. Örneğin ‘’bu evin hali ne böyle, sen ne dağınık bir kadınsın’’ yerine ‘’ev dağınık olunca kendimi kötü hissediyorum’’ demelidir. Çünkü sen odaklı bir eleştiri, direk kişiliğine yapılmış bir saldırı olarak algılayacak, o an evi biraz toparlasa bile devamlılığı olmayacaktır. Ya da ‘’şöyle yapsak daha iyi olabilir mi?’’, böyle yapsak acaba daha mı iyi olur?’’ türünden çoğul ve yapıcı ifadeler kullanılmalıdır.

Yüz yüze bakınız

Yapılan bilimsel araştırmalar, günde fazla değil en az beş dakika yüz yüze bakmanın, sevgi, şefkat ve muhabbeti arttırdığını göstermektedir. İlişkilerinde canlı bir organizma gibi beslenmesi gerekmektedir. Evliliğin 2,5 yılından sonra duygusal beslenme minimuma iner. Bunun yerini duyma, dinleme ve anlama şeklindeki empatik paylaşımcı iletişim alır.

Mutluluğunuz için hedef koymayın

Ev, araba alınca, çocuğumuz olunca ya da başka bir olay gerçekleşince mutlu olacağız gibi ilişkinize hedefler koymayın. Mutluluk hedef değil uzun bir yolculuktur ve her an yaşanacak bir duygudur. Bunun için araya engeller koymayın.

Hatalara duyarlı olmayın

Yeryüzünde kimse hatasız olamaz. Hatalar tekrarlanmadıkça görmezden gelinmelidir. Gördüğünüz şeyi söylemezseniz hafızanızdan uçup gider. Söylerseniz belleğinizde yer eder. Ayrıca her eleştiriye kulak vermeyin. Çevrenizdeki insanların eleştirilerine ve önerilerine göre yaşarsanız, kendiniz için yaşayamazsınız. Bu yüzden hatalarınıza yönelik olumlu eleştirileri değerlendirin ama kişiliğinize yönelik eleştirilere kulak vermeyin.

Dolayısıyla düzgün, düzenli ve disiplinli yaşamak, kişisel başarının anahtarlarından biridir. Bu ise çoğu kez evlilikle ve düzgün bir beraberlikle mümkün olabilir. Aile toplumun en küçük yapıtaşıdır. Sağlıklı toplumlar, sağlıklı ailelerden oluşur. Sağlıklı evlilikler bir toplumun en sağlam dinamikleridir. Bu nedenle düzenli, başarılı bir yaşam ve sağlıklı, uzun ilişkiler yaşayabilmek için gerekirse psikolojik destek almaktan da kaçınmamalıdır.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:36
Güneş 06:10
Öğle 13:08
İkindi 16:54
Akşam 19:56
Yatsı 21:23
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14