Uyuşturucu Baronunun İnanılmaz Hikayesi...

Escobar’ın çetesinin finans kaynaklarını bu ‘tatlı hayat’ı yaşayarak kuruttu. “Hiç mi korkmadınız” diye sorduk

Hikaye 17.10.2016, 12:49 Nurselin Kaba
Uyuşturucu Baronunun İnanılmaz Hikayesi...

Beş yıl boyunca her gün Kolombiyalı uyuşturucu kartellerinin tepe isimleriyle bir arada yaşadı. Özel jetlerde uçuyor, geceliğine servet ödediği otellerde sabahlıyor, Rolls-Royce’tan aşağısına binmiyordu. Gizli ajan Robert Mazur, ‘köstebek’ olarak sızdığı Escobar’ın çetesinin finans kaynaklarını bu ‘tatlı hayat’ı yaşayarak kuruttu. “Hiç mi korkmadınız” diye sorduk... Anlattı.

Silah yok... Cekete, pantolona saklanan kayıt cihazı yok. İşler ters giderse devreye girecek, yakında bekleyen bir ekip de yok. Bu, teke tek bir buluşma. Her şeyin göze alındığı, en ufak aksiliğin bedelinin canla ödeneceği cesur bir randevu... Bu, Kolombiya kartellerinin içine rüşvetçi ve yoz bir işadamı kisvesiyle sızan maliye ajanı Robert Mazur’un, ya da ‘köstebek’ ismiyle Bob Musella’nın, kendini dünyanın bir numaralı uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın gözünde temize çıkarma operasyonu. Tüm bahisler ortada. Ya hep ya hiç... 
Robert Mazur bana, e-mail üzerinden artık çoktan geride kalmış o Miami gecesini anlatıyor. 1980’lerde Kolombiyalı Escobar’ın dünyayı saran uyuşturucu ağının finans kaynaklarını kurutmak ve nihayet karteli çökertmek için düzenlenen ‘C-Chase Operasyonu’nun en korkutucu saatlerini: “Medellin Karteli’nin tepe isimleriyle Paris’te birkaç gün geçirmiştim. 100 milyon dolar aklamamız gerekiyordu. New York’a döndükten sonra kartelin kuryelerinden bir-iki milyon dolarlık teslimatlar almaya başladım. Hassas bir görevdi; New York ekibimizin de duruma uygun davranıp kendini gözlerden olabildiğince uzak tutması için dua ediyordum. Ama biraz agresif çıktılar ve kendilerini belli ettiler; karteldekiler de kanun adamlarının işe bulaştığını anladı. Durum, Escobar’ın sağ kolu Gerardo Moncada’ya bildirilince, o benim de bir ajan olduğuma kanaat getirdi. Kendimi koruyabilmenin tek yolu, birebir görüşme istemekti. Moncada’nın adamıyla Miami’deki otelde, gece geç saatte bu yüzden bir araya geldik. Teke tek."

Baronların altıncı hissi kuvvetlidir

Mazur (ya da Bob Musella) otel odasında bekliyordu. İçinde Moncada’ya göndereceği belgelerin olduğu çanta, bir kayıt cihazıyla birlikte dışarıda, arabasındaydı. Beklediği kişi nihayet geldiğinde doğrudan çantayı görmek istedi. Mazur dışarıya çıktı; çantayla geldiğinde kayıt cihazını da çalıştırmıştı. Masada karşılıklı oturdular. Adam şüpheli bir şekilde Musella’yı süzüyordu. En ufak bir yanlışlıkta ipler kopacaktı. Gerçek bir gerilim filmine yakışır şekilde, aksilik ortaya çıkmakta gecikmedi. Mazur çantayı açınca, kayıt cihazı gizli bölmesinden fırlayıp, evrakların arasına düştü. Mazur’un beyni “Her şey bitti” dediyse de, elleri cihazı sakin hareketlerle toplayıp bölmeye yerleştirdi. Çantanın kapağı dik olduğundan hiçbir şey göremeyen ve sabırsızlanan muhatabı kalkıp yanına geldiğinde, Mazur cihazı saklamayı becermişti. Yarım saniye... Mazur’un hayatını işte o yarım saniye kurtardı. Koca bir uyuşturucu kartelini de o yarım saniye yıktı.
Bazı hayatlar için “Film gibi” dersiniz. Bazıları da daha demeye kalmadan film olur. Robert Mazur böyle bir hayat yaşıyor. New York’ta doğup büyüyen Mazur, Amerikan Gelirler İdaresi’nin Cezai Soruşturma Bölümü’ne girdiğinde kendisini heyecanlı anların beklediğini biliyordu ama fazlasını buldu. Küçük çaplı uyuşturucu tacirleriyle karşılaştığı ilk görevlerinde bile makineli tüfekler ve el bombalarının; borcunu ödemeyenlere kendi mezarını kazdıranların dünyasına girdiğini anlamıştı. Sonra Amerikan gümrük birimleri ile çalıştığı ‘gizli ajanlık’ dönemi başladı. Uzakdoğu’ya sevkıyatları, bir defada yapılan milyonlarca dolarlık ödemeleri not aldı Mazur. Söylediğine göre bu tip mevzular onu daha da motive etti. En büyük görevine henüz başlamamıştı ama ufak tefek gizli ‘işler’le buna hazırlanıyordu. “Her gün ölüm korkusu yaşadınız, kurtlar sofrasında hiç mi korkmadınız, hiç mi paranoyaya kapılmadınız” diye sorduğumda “Hayır çünkü çok iyi eğitim aldım” diye cevap veriyor bana. “Beni en iyiler eğitti. Eski gizli ajanlar, psikologlar... Uyuşturucu işindekilerin altıncı hissi çok gelişkindir; en ufak bir anormallikte duruma uyanırlar. Bunları en iyilerden öğrendim.”
Başta kendisi o ekibin en büyük görevlerinde nasıl çalıştığını, bizde ‘Escobar’ı Deviren Muhbir” ismiyle henüz yayımlanan (Beyaz Baykuş Yayınları) kitabında anlatıyor Robert Mazur. Beş yıl boyunca, soluk soluğa süren bu görevde Mazur, Kolombiya’nın uyuşturucu kartellerinin tepe yöneticileri arasına sızdı. Trafiği yöneten bankacılar ve işadamlarıyla arkadaş oldu ve gizli planını ilmek ilmek örerek, kirli işleri besleyen para çarkının önemli bir bölümünü durdurdu. Tüm sırlarını öğrendiği, o zaman dünyanın yedinci büyük bankası konumundaki BCCI, operasyon sonrası bir gecede kapandı. 
İsmini mezar  taşında buldu
Âlemlere, bir mezar taşında gördüğü Bob Musella ismiyle daldı Mazur. İşbirliğine aç ve her türlü ahlaksızlığa açık işadamı kisvesiyle küçük çaplı kuryeden, Escobar’ın sağ kolu Moncada’ya aşama aşama herkesin güvenini kazandı. Onlarla birlikte ‘tatlı hayat’ yaşadı. Bob Musella, gecesi bin dolara otellerde sabahlıyor, özel jetlerde uçuyor, Rolls-Royce’tan aşağısına binmiyordu. Bir yandan da görüp duyduğu her şeyi kaydediyor; para aklama operasyonlarını bizzat üstlenerek sistemin bütün girdisi çıktısını öğreniyordu.
“Bu hayat biçimi hoşunuza da gitmedi mi” diye soruyorum. Gaza gelmiyor, girmiyor topa. “Böyle olması gerekiyordu” diye yanıtlıyor. “Organize suça bulaşmış, İtalyan kökenli bir Amerikalıydım onların gözünde. Bob Musella’ydım. Bob’un yaşadığı o şatafatlı hayat ilgimi çekmiyordu. Daha çok bu hayat sayesinde ulaştığım bilgiler beni motive ediyordu. Esas önemli bulduğum, Escobar’a doğrudan bağlı Gerardo Moncada ile Fernando Galeano’nun rollerini ortaya çıkarmak ve kara para aklama sistemini çökertmekti. ” 

Sahte düğündeki tuzak

Mazur’un hayat hikâyesini anlattığı kitaptan bir de film çıktı. Başrolünde ‘Breaking Bad’ dizisinden tanıdığımız Bryan Cranston’ın oynadığı ‘The Infiltrator’ yakında Türkiye’de de gösterilecek. Mazur/Musella’yı hafızalarımıza Cranston’ın suretiyle kazıyacağız. Başka türlüsü mümkün değil zaten. Güvenlik gerekçesiyle yüzünü göstermiyor. Cranston hariç. Onunla tanışmışlar; oyuncu, eski ajana bayılmış. O kadar ki, “Bu adamın her gün böyle bir işi yaptıktan sonra eve, karısı ve çocuklarına dönüp, çöp falan döktüğüne inanamıyorum” diyor Cranston. 
İşin sırrı, ailesinin de bu çifte hayatı yaşamasıydı. Çocukları, baba telefondayken çıt çıkarmamayı öğrenmişti. Karısı da alışmayı... Ama mutsuzdular. Miami’deki o geceden sonra operasyonda fişin çekilmesine biraz da bu kronik mutsuzluğun başsağlığı dileklerine dönüşme tehlikesi yol açtı. 

Sonrası tıkır tıkır işledi. 1988’in ekim ayında Musella, yine bir ajan olan ‘sahte’ nişanlısıyla, Tampa, Florida’daki evlilik törenine kartelin ileri gelenlerini davet etti. Yüz binlerce dolarlık hediyeleriyle birlikte baronlar geldi. Sonra da tek tek enselendiler...

Tepe isimlerin bildiklerini açıklaması ve bankacıların yakayı ele vermesiyle Escobar’ın kara para aklama operasyonu büyük yara aldı. ‘Narcos’ esaslı bir darbe yemişti. Escobar’ın 1993’te, Medellin’de bir çatı katında öldürülmesine giden yol da böylece kısalmıştı. 
Karteller tarafından başına 500 bin dolar ödül konulan Mazur / Musella’ya “Nasılsınız şimdi” diye soruyorum. “Stres bitti mi?” “Stresten tümüyle arınacağım günü bekliyorum hâlâ” diye yanıtlıyor. “Gerçi bu dünyada bunu başaran çok insan yoktur. Yine de elimden geleni yapıyorum.” Elinden epey iş gelen bir adam bu. Neden olmasın?

 



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 18 Mart 2024
İmsak 05:39
Güneş 07:04
Öğle 13:17
İkindi 16:40
Akşam 19:21
Yatsı 20:40
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13