Perili El

Güler yüz , tatlı dil önemini anlatan güzel bir masal ..

Hikaye 01.08.2014, 12:57 01.08.2014, 13:03
Perili El

 Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,cinler cirit oynarken, eski harman içinde seyreden seyran eden çokmuş ama, “çok ” demesi günahmış; akıllı,uslusu da varmış ama, bizden daha delisi yokmuş… Ne ise hoppala hoptan, sana bir mintan kestirdim, makas kesmez, iğne batmaz toptan… İlikleri karpuz, düğmeleri turptan… Ne aslı var, ne astarı ama, giyersin gene, hiç yoktan… Atarsın bir yana durur, yazın sıcaktan korur, kışın soğuktan… Yaşa, yağmura gelmez ama, ne kurşun işler, ne delinir oktan… Gayrı çıkarma dilini, öp babanın elini azdan, çoktan…

Bir varmış, bir yokmuş, Allah’ın kulu çokmuş; zaman zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken, eski harman içinde… Varlı vakitli bir evin yarlı yakışıklı bir kızı varmış; dil ile tarif edilmez ki, edeyim. Güle benziyormuş allar içinde, serviye benziyormuş dallar içinde; acaba insan bakmaya kıyar mı ki…Anası babası gözlerini gözünden ayırmaz, ellerini sıcaktan soğuğa vurdurmazlarmış ama, feleğin gözü kör olsun, daha bir bülbül gelip de dalına konmadan ecel gelip kapılarını çalmış; ocaklardan ırak, ikisini bir tahtada alıp gidince, dünya bu gül kızın başına yıkılmış, ahü zarı yeri, göğü tutup bir gözü anasının yoluna akmış, bir gözü babasının ama, elden ne gelir, dilden ne gelir; yürek yarası bu, yarılmaz ki yarılsın; sarılmaz ki sarılsın, Allah sabrını versin yoksa…
Bereket versin günün birinde hayırlı bir kısmet çıkmış da, Gül kız, allı, pullu gelin olup kapı ardından kurtulmuş.Talihinden kocası da ağzı var, dili yok kuzu gibi bir adammış; kimsenin bir tüyüne dokunmaz, yerdeki bir karıncayı bile incitmekten sakınırmış. Velakin alnının teriyle geçindiği için evin bütün işi Gül kıza bakıyormuş
Gel gelelim, Gül kız el  üstünde büyütüldüğü için ömründe ne ocak başı görmüş ne tandır aşı… Ne elleri işe varıyormuş, ne parmakları dikişe… Ocaklar is bağlamış, süpürülmeye süpürülmeye… örümcekler ağ bağlamış, silinmeye silinmeye… Hâsıla kelâm, evin yüzüne bakılmaz olmuş. Eee, evin yüzüne bakılmazsa, bu evi çekip çevirenin yüzüne bakılır mı, gül değil, isterse gülden gönüllü olsun… Konu komşu, çoktan ayağını kesmiş ya kocası ne yapsın! Evin dirliği, düzeni bozulmasın diye, yağlı yavan dememiş, katlanacağı kadar katlanmış, bir güne bir gün ağzını açıp da karısına bir çift söz dokundurmamış. İyi ama, güzellik dediğin peynir, ekmekle yenmez ki… Son sonu, o da alnını kırıştırıp, yüzünü kızartmaya başlamış.
Eee, bir imâ, bin mânâ demişler! Gül kız kocasının da nevri döndüğünü sezmez olur mu, sezmiş ama, ne yapsın; elinden gelse, elini saçak, saçını süpürge edip her tarafı ayna gibi yapacak; pişireceğini tadıyla, tuzuyla pişirip kocacağızının da  yüzünü güldürecek ama, yürekte var, elinde yok! Bundandır, kendi  kendine yanıp yakılır, yeri, göğü yaradana yalvarıp, yakarırmış:
“Hey Allah’ım, iki elim on parmağım var ama, işe güce varmıyor, varsa bile, yaramıyor; ya kaş yapayım derken göz çıkarıyorum, ya da yaptığım işi ağzıma yüzüme bulaştırıyorum. Bu gidişle evim ocağım başıma yıkılacak, görüp güvendiğim sensin. Sen bana bir çare halk et Allah’ım!”diye… Bir gün yine böyle ah ü vah ederken, evin içinde nur yüzlü bir hatuncuk peyda olmuş.
“A gül kızım, güllü kızım demiş; ne diye gözlerini sele veriyorsun! Yaratan yaratırken senin de her parmağına bir hüner vererek yaratmış ama demir bile paslanır işlemiye işlemiye… Anan rahmetli seni gül yerine koyup da göğsünde taşıyacağına önüne iş verip de parmaklarını işletseydi, ellerin her işe yatardı şimdi… Sen de evini, ocağını gül gibi yapar, kendi yüzünü de ağartırdın, kocanın yüzünü de…Velâkin ne malûm olmaz ki, analara! Bugün, su başına gelenler, onu da rahat uyutmuyor kabrinde. Bereket versin ki, sağlığında yetim görse yedirir ; yoksul görse giydirirdi de onların yüzü suyu hürmetine on peri getirdim sana!”
Demeğe kalmamış, peri kızları dizim dizim dizilmişler yamacına. Gül kız da bunları bir görmüş, ayılmış; bir görmüş bayılmış… Bunun üstüne yine sözü, o nur yüzlü hatuncuk alıp:
“Gördün ya bunları kızım; bu on perinin onu da birbirinden işgüzar dır. Bir var ki ele güne görünmeğe gelmez bunlar! Ben şimdi okuyup üfleyip her birini bir parmağına saklayacağım senin… Hangi vakit hangisine bir iş yaptırmak istersen o parmağını şöyle bir kımıldat, dahasına karışma! Doğrusu hamarat mı dedin, hamarattır bunlar; öyle işsiz güçsüz durup dururlarsa, can sıkıntısından çekilip giderlerde haberin bile olmaz.
İyisimi, parmaklarını avucunun içinde hapsedeceğine, gece gündüz deme çalıştır onları, bu perilerin neyin nesi olduğunu o zaman anlıyacaksın…
Nur yüzlü hatuncuk, bunu böyle dedikten geri, Gül kızın parmaklarını birer birer avucuna alarak, “yum gözünü!”demiş, yummuş gözünü kızcağız… “Aç gözünü!” açmış gözünü kızcağız ve böylesine yum gözünü, aç gözünü; yum gözünü aç gözünü diye diye sözde her parmağına bir peri saklamış. Velâkin son bir daha “aç gözünü!” dediği zaman, Gül kız gözünü açmış ki, ne görsün! Ne nur yüzlü peri var, ne de başka biri.
Gül kız neye uğradığını bilememiş. Ne gördüklerine inanabilmiş, ne duyduklarına…
“Allah Allah, hayal mi bastı beni, rüya mı?”diye boşa koymuş dolmamış; doluya koymuş almamış; bir türlü akıl, sır erdirememiş buna… Neden sonra:
“Ne diye oyalanıp duruyorum sanki! Sınamayı kurt  yemez ya, gerçekten o perili ana, bunları parmaklarıma sakladıysa, ya işten belli olur,ya aştan!” deyip, bağlamış önlüğü beline, almış alacağı işi eline… O nur yüzlü hatuncuğun dediği gibi, şöyle bir kımıldatmış parmaklarını, o kadar… On parmağındaki on peri, her işi yapıp yakıştırmış! Her aşı pişirip taşırmış, gayrı inanmaz olur mu, sevincinden deli divane olası gelmiş… Akşam olup da kocası dönünce, görmüş ki, ne görsün! Evin şekli, şemaili değişmiş; Gül Kız gül gibi yapmış her tarafı… Adamcağız gözü gönlü açılıp baktıkça  bakası gelmiş… Hele o yemekler, mis gibi; ömründe tatmadığı şeyler, yedikçe yiyesi gelmiş…
“İlâhi,evimin gülü, ocağımın bülbülü demiş; elin kolun dert görmesin, iki cihanda yüzün ak olsun; gayrı evimiz, eve benzeyip, ocağımızın tadı tuzu yerine geldi…”
İşte o günden beri, güler yüz, tatlı dil ile gönül hoşluğu içinde yaşayıp saadetleri dillere destan olmuş, onlar da ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine, gökten üç elma düştü, evini, ocağını cennete çevirenlerin başına!



Yorumlar (1)
acil durum 7 yıl önce
perili elin konusu ve olayı nedir
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 19 Mart 2024
İmsak 05:37
Güneş 07:02
Öğle 13:17
İkindi 16:40
Akşam 19:22
Yatsı 20:41
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13