Trump Politikaları 2017'de Çok Büyük Risk

Yapılan derlemelere zor bir yılı geride bırakmaya  hazırlanan küresel ekonomiyi 2017'de yeni riskler bekliyor.

Gündem 26.12.2016, 13:47 26.12.2016, 13:48
Trump Politikaları 2017'de Çok Büyük Risk

Trump`ın taahhüt ettiği korumacı ticaret politikaları, Çin ekonomisindeki yavaşlama, AB`nin geleceğine ilişkin belirsizlikler, petrol fiyatlarındaki oynaklık, 2017`de küresel ekonominin önündeki en büyük risk faktörleri olarak öne çıkıyor.

Beyaz Saray'daki görevine 20 Ocak'ta  resmen başlayacak seçilmiş Başkan Donald Trump'ın taahhüt ettiği korumacı ticaret  politikaları, Çin ekonomisindeki yavaşlama, Avrupa Birliğinin (AB) geleceğine  ilişkin belirsizlikler, petrol ve emtia fiyatlarındaki oynaklık, 2017'de küresel  ekonominin önündeki en büyük risk faktörleri olarak öne çıkıyor.Küresel ekonomi için 2017'de en büyük risk, Trump'ın taahhüt ettiği  korumacı ticaret politikaları hayata geçirmesi olarak görülüyor. Trump'ın  politikalarının küresel bir ticaret savaşını tetiklemesinden ve dünya  ekonomisinin resesyona sürüklenmesinden endişe ediliyor.

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin'de ekonomik büyümenin  yavaşlaması, ülkeden sermaye çıkışlarının hızlanması gelecek yıl için ikinci  büyük risk olarak gösteriliyor. Gelişmekte olan ülkelerden çıkan sermaye geçen  yıl 735 milyar dolara ulaşmış ve bunun dörtte üçü Çin'den gerçekleşmişti.

Çin'den bu yıl 1 trilyon dolara yakın sermayenin yurt dışına çıktığı  belirtilirken, söz konusu çıkışın devam etmesinin ülkedeki ekonomik sorunları  daha da derinleştireceği ifade ediliyor. Bu ülkede son dönemde konut  fiyatlarındaki artış yeni bir varlık balonu tartışmasını gündeme getirirken,  hükümet de bu riske karşı çeşitli önlemler aldı. Çin'in ekonomik verilerinde  yaşanacak olumsuzlukların tüm dünyayı etkilemesi bekleniyor.

BREXİT BELİRSİZLİĞİ

İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı (Brexit) ve sonrasındaki süreçler,  2017'nin bir başka risk faktörü olarak yakından izleniyor. İngiltere'nin  Birlik'ten ayrılma sürecinde küresel finansal piyasaların karmaşık ve çalkantılı  seyrine devam edeceği, bunun da yatırımlara zarar vereceği değerlendiriliyor. Bu  durumun başta AB ülkeleri olmak üzere küresel ekonomiyi negatif etkileyeceği dile  getiriliyor.

Öte yandan, Brexit'in Birlik karşıtı grupların güçlenmesine yol  açabileceği, bu durumun AB projesini tehlikeye sokabileceği değerlendiriliyor.

AVRUPA'DA BANKALARIN SORUNLU KREDİLERİ

İtalyan bankalarının sorunlu (360 milyar avrodan fazla) kredileri ve  Yunanistan'daki ekonomik kriz, bankacılık sistemine ilişkin endişeleri 2017  yılına taşıyor. İtalyan bankaları yılın başından bu yana, yaklaşık yüzde 50’nin  üzerinde değer kaybetti. 2008 finans krizinin ardından çok tartışılan "kurtarma  paketleri" alamaması durumunda İtalyan bankalarının iflasının gündeme gelmesi,  Avrupa'nın kendi "Lehman krizini" yaşaması bir risk unsuru olarak küresel  ekonomiyi tehdit ediyor.

Ayrıca, avro bölgesindeki yüksek borçlanma maliyetlerinin kriz  korkularını hortlatma riski de endişeleri artırıyor.

AB'DE POPÜLİZMİN YÜKSELİŞİ RİSK

Güney Çin Denizi'ndeki gelişmeler, Filipinler ile Çin bağlamının  ötesinde bir anlam ifade ediyor. Güney Çin Denizi’ne komşu diğer dört ülke ile bu  su yolunun küresel ticaret, güvenlik ve jeo-stratejik öneminden ötürü, başta ABD  olmak üzere Batı çıkarları doğrultusunda hareket eden Avustralya, Japonya gibi  diğer bölge ülkeleri de konuyu yakından takip ediyor. Bu bölgedeki gelişmelerin  gelecek yıl küresel ekonomiyi etkilemesi bekleniyor.

Rusya ve batılı ülkelerin karşı karşıya gelmesi, petrol ve emtia  fiyatlarının ani düşmesi veya yükselmesi, merkez bankalarının uyguladığı negatif  faiz gibi belirsiz politikaların devam etmesi, AB'de popülizmin yükselişi ve  Latin Amerika'da Brezilya ekonomisinin belirsizliğinin sürmesi, 2017'de küresel  ekonominin önündeki en büyük risk faktörleri olarak öne çıkıyor.

'TRUMP BELİRSİZLİK OLUŞTURDU'

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Uzmanı Altay Atlı,  Beyaz Saray'daki görevine 20 Ocak'ta resmen başlayacak olan seçilmiş Başkan  Donald Trump'ın taahhüt ettiği korumacı ticaret politikalarına dikkati çekerek,  "Bu durum Japonya ve Çin gibi ülkelerde güven sorunu oluşturur. Aynı zamanda bir  belirsizlik ortamı oluşmasına yol açar." dedi.

Atlı, Trump'ın politikalarında 180 derecelik bir dönüş yapması  durumunda bile Asya'nın büyük ekonomilerinin ABD ile ilişkilerinde daha temkinli  davranacağına işaret ederek, "Bu ülkeler ABD'ye fazla bağımlı olmak  istemeyecekler, yeni ortaklara yönelecekler." diye konuştu.

Çin'in ekonomide balon oluşmasını engellemek için önlemler aldığını  belirten Atlı, "Ancak bunlar kısa vadeli önlemler. Esas mesele hükümetin yapısal  reformları ne ölçüde gerçekleştirebileceği. 2017'de artık küresel piyasalar,  Çin'den bu anlamda somut ve büyük adımlar bekliyor olacak." değerlendirmesinde  bulundu.

'BİR TİCARET SAVAŞI RİSKİ ARTMIŞ GÖRÜNÜYOR'

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan ise Çin'in para  birimi "yuan"da ani bir devalüasyona gitmesinin gelecek yıl için en büyük  risklerden biri olduğunu kaydetti.

Manukyan, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde yüksek borçlanma  maliyetlerinin, avro bölgesinde kriz korkularını hortlatabileceğini ifade ederek,  "2017'de 1994'te olduğu gibi global bir bono hareketi riski de var. Trump’ın,  kampanyasında da görev alan Prof. Peter Navarro’yu ticaret ekibinin başına  ataması ile ticaret savaşları riski artar. Navarro, NAFTA ve Çin karşıtı  görüşleri ile biliniyor. Bunun üzerine bir de cumhuriyetçilerin vergi  düzenlemelerinde Dünya Ticaret Örgütü kurallarına uyumlu olmayan maddeleri  düşünürseniz bir ticaret savaşı riski artmış görünüyor." değerlendirmesinde  bulundu.

'KORUMACI TİCARET EN FAZLA ÇİN VE MEKSİKA'YA ZARAR VERİR'

Ziraat Bankası ekonomisti Bora Tamer Yılmaz da 2017'de Avrupa'da  risklerin yönetilebilir seviyelerde kalmaya devam edeceğini  belirterek, popülist  partilerin oylarını artırsa bile iktidara gelemeyeceğini savundu.

Yılmaz, İngiltere'nin Brexit kararının ise AB projesinin sonu olarak  kabul edilmemesi gerektiğini ifade etti.

Trump'ın söylemleri nedeniyle yükselen ABD getirilerinin gelişmekte  olan ülkeler için risk olduğunu anlatan Yılmaz, "ABD'deki kötüleşen bütçe dengesi  faiz oranlarını daha yüksek seviyeye çekebilir. Bu durum gelişmekte olan  ülkelerin daha yüksek faizle borçlanmasına yol açar. Ayrıca, ülkedeki mali  canlanma enflasyonun yükselmesine, bu da Fed'in faiz oranlarını beklenenden daha  hızlı artırmasına neden olabilir. Bu durumda yatırımcılar, gelişmekte olan ülke  varlıkları için daha yüksek bir primi talep edebilir." diye konuştu.

Yılmaz, Trump'ın politikalarının en fazla Çin ve Meksika'ya zarar  vereceğini ifade ederek, "Avrupa değer zinciri içinde kaldığı için söz konusu  korumacı ticaret politikalarının Türkiye'ye etkisi sınırlı olacaktır. Trump'un  ticaret politikaları üzerinde köklü bir değişim yapmasını beklemiyoruz."  değerlendirmesinde bulundu.

'PETROL FİYATLARINDAKİ ANİ YÜKSELİŞ TÜRKİYE İÇİN ŞOK OLUŞTURABİLİR'

Petrol fiyatlarında ani yükselişin Türkiye ekonomisi için olumsuz bir  "şok" oluşturabileceğini vurgulayan Yılmaz, "Çünkü enerji fiyatları tüketici  sepetinde önemli bir paya sahiptir ve yüksek fiyatlar enflasyonu daha yukarı  çekebilir. Ayrıca enerji faturası nedeniyle ülkenin ticaret açığı da artırabilir.  Varil başına 50 dolar civarında seyreden fiyatların Türk ekonomisindeki makro  göstergeleri kötüleştirmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bununla birlikte, fiyatlar  60 doların üzerine seyrederse, daha yüksek enflasyon oranları ve daha geniş  ticaret açığı ile karşı karşıya kalabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 29 Mart 2024
İmsak 05:18
Güneş 06:45
Öğle 13:14
İkindi 16:45
Akşam 19:32
Yatsı 20:54
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13