Anlaşmalar tehlikede!

AB, Türkiye'ye verdiği sözleri tutmadığı için 29 Kasım ve 18 Mart'ta varılan anlaşmalar çökme tehlikesi ile karşı karşıya. AB verdiği bir çok sözü yerine getirmedi, bu yüzden yapıaln anlaşmalar tehlikeye girdi. Peki AB hangi sözleri vermişti?

Gündem 29.11.2016, 17:05 07.12.2016, 15:40
Anlaşmalar tehlikede!

Gümrük Birliğinin  güncellenmesine ilişkin resmi müzakerelerin 2016 yılı sonlarına doğru  başlatılacağı belirtilse de henüz bu konuda adım atılmadı . Türkiye'den 72 bin  sığınmacı alınması sözü verildi ancak sadece bin 614 sığınmacı AB ülkelerine  yerleştirildi.  Günlük geçişler "ciddi ve sürdürülebilir şekilde" azalmasına  rağmen, üye ülkelerin gönüllülük esası çerçevesinde Türkiye'den sığınmacı  almasını öngören Gönüllü İnsani Kabul Programı devreye sokulmadı.

Türkiye'deki  Suriyeli sığınmacılar için 3+3 milyar avroluk yardım sözü verildi ama sadece 677 milyon avro gönderildi. Türk kurumlarına aktarılan 222 milyon avro, Türkiye'nin  son 6 yılda yaptığı harcama olan toplam 25 milyar doların (23,5 milyar avro)  yalnızca yüzde 0,94'üne denk geliyor. Terörle mücadele kanunundaki değişiklik  talebi nedeniyle, haziran ayında sağlanması öngörülen vize serbestisinde ilerleme  kaydedilemiyor.

3 MİLYARLIK AVRO SÖZÜ YERİNE GETİRİLMEDİ

Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye arasında yapılan  anlaşmalar, üyelik sürecinin hızlandırılması, terörle mücadeleye öncelik  verilmesi, Gümrük Birliğinin güncellenmesi için müzakerelere başlanılması,  Türkiye'den onbinlerce sığınmacı alınması ve sığınmacılara 3 milyar avro yardım  yapılmasına dair verilen sözler tutulmadığı için çökme tehlikesi ile karşı  karşıya bulunuyor.

AB ve Türkiye arasında 29 Kasım 2015 ve 18 Mart 2016 tarihlerinde  sığınmacı krizinin çözümünü ve üyelik sürecinin canlandırılmasını amaçlayan iki  anlaşma yapıldı. 29 Kasım anlaşmasının 2. maddesinde "Katılım sürecinin  canlandırılmasının gerekliliği konusunda görüş birliğine varılmıştır. Taraflar  ortak geleceklerini hazırlamak üzere mevcut bağ ve dayanışmalarını daha da  ilerletmek ve sonuç odaklı adımlar atmak konusunda kararlıdır." ifadeleri  kullanıldı.

ÜYELİK SÜRECİNİN CANLANDIRILMASI DEĞİL, DONDURULMASI KONUŞULUYOR

Ancak anlaşmasının birinci yıldönümünde, üyelik sürecinin  canlandırılması değil, geçici olarak dondurulması konuşuluyor. Slovakya'nın dönem  başkanlığı sırasında yeni bir fasıl açılmazken, Avrupa Parlamentosu (AP), geçen  hafta Türkiye'nin terör örgütü PKK ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele  kapsamında aldığı önlemlere tepki olarak müzakerelerin geçici süreliğine  dondurulmasını tavsiye eden ve hukuki bağlayıcılığı olmayan bir karar aldı. AB  ülkelerinin liderleri de Türkiye ile ilişkileri aralık ayında yapılacak zirvede  ele almaya karar verdi.

TERÖRLE MÜCADELEDE DESTEK VERİLMİYOR

Her ne kadar anlaşmada "Türkiye ve AB'nin terörle mücadelenin  önceliğini koruduğunu bir kez daha teyit ettiği" kayda geçirilse de Brüksel  Türkiye'ye bu konuda yeteri kadar destek vermek bir yana, Ankara'yı PKK ve FETÖ  ile mücadele kapsamında aldığı önlemler nedeniyle sık sık sert dille eleştirdi.
Terör örgütleri listesinde olmasına rağmen Avrupa'da PKK'ya karşı  operasyon düzenlenmezken, AP Başkanı Martin Schulz ve AB Komisyonunun  Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, PKK'ya silah taşıdığına dair  görüntüleri çıkan firari HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ile de bir  araya gelerek Ankara'nın hassasiyetlerini gözardı ettiklerini gösterdi. AB  kurumları ve ülkelerinin bu tavrı, Ankara tarafından "teröre destek" olarak  değerlendirdi.

GÜMRÜK BİRLİĞİNİN GÜNCELLENMESİ MÜZAKERELERİ İÇİN SON GÜNLER

29 Kasım anlaşmasında ayrıca, Gümrük Birliğinin güncellenmesine de yer  verildi. 10. maddede "Gümrük Birliğinin güncellenmesine ilişkin hazırlık  çalışmalarının tamamlamasının ardından, 2016 yılı sonlarına doğru resmi  müzakereler başlatılabilecektir." denilmesine rağmen, henüz somut bir adım  atılmadı.
Türkiye açısından önem arzeden bu konuya, 18 Mart'ta yapılan anlaşmada  da yer verilerek, "AB ve Türkiye'nin, Gümrük Birliğinin güncellenmesi  doğrultusunda sürdürülen çalışmaları memnuniyetle karşıladığı" vurgulandı. Sene  sonuna bir ay kalmasına rağmen, AB Konseyi, AB Komisyonunu müzakereler konusunda  yetkilendirmeyi henüz gündemine almadı. Eğer AB bu konuda 31 Aralık'a kadar adım  atmazsa anlaşmanın başka bir maddesi daha yerine getirilmemiş olacak.

72 BİN SÖZÜ VERİLDİ, SADECE BİN 614 SIĞINMACI AB ÜLKELERİNE  YERLEŞTİRİLDİ

18 Mart anlaşmasında ise ağırlıklı olarak vize serbestisi ve  sığınmacılara odaklanıldı. 21 Mart itibariyle Türkiye'den Yunanistan'a geçen  sığınmacıların iade edilmesinin öngörüldüğü anlaşma sayesinde, günlük geçişler 6  binden ortalama 81'e düştü. Anlaşmayla AB, Türkiye'den onbinlerce sığınmacı alma  taahhüdünde bulundu.
Anlaşmanın 2. maddesinde ilk aşamada 18 bin, ortaya çıkabilecek diğer  yeniden yerleştirme ihtiyaçlarını gidermek için, ilave en fazla 54 bin sığınmacı  alınması kayda geçirildi. Ayrıca Türkiye ile AB arasındaki düzensiz geçişler sona  ermeye başladığında veya en azından ciddi ölçüde ve sürdürülebilir şekilde  azaltıldığında, Gönüllü İnsani Kabul Programı'nın devreye sokulacağı belirtildi.

Ancak 4 Ekim tarihinde yayımlanan rapora göre, Türkiye'den sadece bin  614 sığınmacı AB ülkelerine yerleştirildi. Türkiye'ye gönderilen sığınmacı sayısı  ise 578 oldu. Günlük geçişler "ciddi ve sürdürülebilir şekilde" azalmasına  rağmen, üye ülkelerin gönüllülük esası çerçevesinde Türkiye'den sığınmacı  almasını öngören Gönüllü İnsani Kabul Programı devreye sokulmadı.

AB'NİN ÖNCELİĞİ TÜRKİYE'DEN ALMAK DEĞİL, TÜRKİYE'YE GÖNDERMEK

AB'nin raporunda "sonraki adımlar" arasında Türkiye'den sığınmacı  alınmasına değil, "başvuruları reddedilen veya başvuruda bulunmayanların  Türkiye'ye dönme hızının acilen artırılması" sayılarak, Brüksel'in önceliğinin ne  olduğu ortaya konuldu. Açıklamalarda, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve  sonrasında bile Türkiye'nin sığınmacıların geçişini engellemesine dair  taahhütlerine bağlı kaldığına dikkat bile çekilmedi.

3+3 MİLYAR AVRO SÖZÜ VERİLDİ, 677 MİLYON AVRO GÖNDERİLDİ

AB'nin söz verdiği ancak yerine getirmediği diğer bir konu da  sığınmacılar için yapılacak maddi yardım oldu. 29 Kasım'da yardımın miktarının  "başlangıç olarak" 3 milyar avro olmasına karar verildi. 18 Mart'taki anlaşmayla  fonun aktarılmasının hızlandırılması ve 2018 için de artı 3 milyar avroluk yardım  kayda geçirildi.
6. maddede, "3 milyar avronun aktarılmasını daha da hızlandıracak ve  mart ayı sona ermeden önce, Türkiye tarafından hızlı bir şekilde sağlanacak  bildirimler ile birlikte, geçici koruma altındaki kişilere yönelik daha çok  sayıda projeye fon kaynağı aktarılmasını sağlayacaktır." ifadelerine yer verildi.

Buna karşın AB verilerine göre, 27 Ekim'e kadar "söz verilen/karar  verilen" para miktarının 2,2 milyar avro olduğu belirtilirken, gerçekte transfer  edilen para miktarı 677 milyon avro oldu. Bu paranın, 310 milyon 400 bin avrosu  Dünya Gıda Programına ve 33 milyon 300 bin avrosu da BM Çocuklara Yardım Fonuna  (UNICEF) aktarıldı.

TÜRKİYE'NİN YAPTIĞI HARCAMANIN YÜZDE 0,94'Ü

Suriyeliler için Türk kurumlarına aktarılan miktar ise 222 milyon avro  oldu. Bunun 120 milyon avrosu sağlık Bakanlığına, 90 milyon avrosu Milli eğitim  Bakanlığına ve 12 milyon avrosu da Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne verildi.

AB'nin Türk kurumlarına aktardığı 222 milyon avro, İçişleri Bakanı  Süleyman Soylu'nun Türkiye'nin son 6 yılda yaptığı toplam harcamaya dair verdiği  rakam olan 25 milyar doların (23,5 milyar avro) yalnızca yüzde 0,94'üne denk  geliyor.

VİZE SERBESTİSİ BELİRSİZLİĞİNİ KORUYOR

Anlaşmalarda yer alan "haziran sonuna kadar vizelerin kaldırılmasına"  dair maddede bir ilerleme sağlanamıyor. Brüksel, Ankara'nın 72 şarttan geriye  kalan 7 şartın da karşılanması durumunda vizelerin kaldırılacağını belirtiyor.
Ankara, bunlar arasında yer alan terörle mücadele kanununda değişiklik  yapılmasını öngören şartta Türkiye'deki mevcut durum göz önünde bulundurularak  esneklik istiyor. Brüksel ve Ankara arasında teknik düzeyde görüşmeler sürse de  somut bir çerçeve çizilemediğinden vizelerin kaldırılmasını öngören maddenin  geleceği de belirsizliğini koruyor.

Mevcut durumda, AB'nin sözünü tutmayarak anlaşmaları bozduğu,  Türkiye'nin bu konuda bir sorumluluğunun olmadığı değerlendiriliyor.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:36
Güneş 06:10
Öğle 13:08
İkindi 16:54
Akşam 19:56
Yatsı 21:23
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Alanyaspor 33 45
9. Sivasspor 32 44
10. Antalyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 33 36
16. Karagümrük 33 33
17. Hatayspor 32 33
18. Gaziantep FK 32 31
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 31 63
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 32 38
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14